Aloe Vera Faydaları

Aloe Vera faydaları binlerce yıldır bilinen ve doğal tedavi özelliklerinin geniş çaptaki çeşitliliği nedeniyle, eski kültürler tarafından uzun süredir kullanılan şifalı bir ottur. Özelikle yanıkların tedavisinde ve yaraları iyileştirmede kullanılan bu bitki şifalı yönleri nedeniyle bugün de bitkisel tedavi içerisinde yer alan tıbbi bitkilerden biri olarak ilgi görmekte ve de üzerinde araştırmalar yapılmaktadır.

Aloe Vera Nedir?

Aloe vera, çeşitli Asphodelaceae, Liliaceae veya Aloaceae familyalarına ait olarak sınıflandırılan Aloe cinsinin yaklaşık 420 türünden biridir. Aloe vera içinde vitaminler, mineraller, amino asitler ve enzimler içeren yapısıyla besleyici özelliği güçlü olan bir bitkidir. Her ne kadar aloevera bitkisi zambakgiller ailesinden ise de, görüntüsü kaktüse benzeyen dolgun bir bitkidir. Evde yetiştirilmesi kolay olup, küçük yanık, kesik ve çizikler için bile, yaprağı ikiye ayırıp etli kısmı doğrudan yaranın üzerine konularak kullanılabilir.

Aloe bitkisi aloe jeli ve aloe lateksi gibi önemli 2 ürün verir. Aloe jeli, bitki yaprağının iç kısmında bulunan jöle benzeri bir maddedir. Jel, kozmetik ve sağlık alanında en fazla kullanılan üründür. Aloe lateksi bitkinin derisinin hemen altından gelir ve sarı renktedir. Aloe lateksi genellikle müshil olarak kullanılır ve bu etkiden sorumlu antrakinon glikozitler içerir. Bazı aloe ürünleri ezilmiş yaprağın tamamından yapılır, bu yüzden hem jel hem de lateks içerir.

 

 

Aloe Vera Tarihçesi

Aloe bitkisi , Mısırlılar, Asurlular, Akdeniz uygarlıklarında yaygın olarak kullanılmıştır. Aloeye dair ilk kayıt Mezopotamya kil tabletinde bulunmuştur. Aloe veranın insanlarda sağlık amaçlı kullanımına ilişkin en eski kaydı ise, M.Ö. 16. yüzyıldan Ebers Papirüs’ten (Mısırlı bir tıbbi kayıt) gelir. Mısırlı kraliçeler Nefertiti ve Kleopatra, güzellik rejimlerinin bir parçası olarak Aloe vera kullandılar. Büyük İskender ve Christopher Columbus, askerlerin yaralarını tedavi etmek için kullandı. Büyük İskender’in aloe’nin kontrolünü almak için Sokotra adasını fethettiği söylenir. MS 74’te, Yunan doktor Dioscorides, yaraları iyileştirmek, saç dökülmesini durdurmak, genital ülserleri tedavi etmek için kullanımını kaydetti.  Aloe vera’nın coğrafi kökeninin Sudan’da olduğu düşünülüyor.

Aloe vera resmi olarak ABD farmakopesi tarafından 1820 yılında temizleyici ve cilt koruyucu olarak listelenmiştir ve 1930’lu yıllarda cilt ve mukoza zarlarına uygulanan radyoterapi yanıklarının tedavisine yönelik uygulanmıştır. Topikal Aloe veranın cilt ve yara iyileşmesinde kullanımına ilişkin ilk olgu sunumu, 1935’de rapor edildi; taze tam yaprak ekstresinin, şiddetli röntgen (radyasyon) dermatiti ile bağlantılı kaşıntı ve yanmaya karşı hızlı bir rahatlama sağladığı belirtildi.

Ülkemizde aleo vera bitkisinin halk arasında bilinen adı sarısabır otudur. Sarı sabır bitkisi bazı yörelerde azvay olarak da bilinir. Aloe vera bitkisinin birçok türü vardır. Bitkisel tedavi amaçlı kullanılan ise özellikle aloe barbadensis türüdür. Ülkemizde de bazı türleri yetişmesine rağmen doğal tedavide kullanılan barbadensis türü bizde yetişmemektedir.

 

Aloe Vera Ne İşe Yarar?

İnsanlık aloevera bitkisini eski zamanlardan bu yana hep yanıkların tedavisinde ve yaraları iyileştirmede kullanmıştır. Acıyı ve şişmeyi azaltmada etkin olup, aynı zamanda, deri ülserleri, egzama ve sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarında bitkisel tedavi olarak kullanılır.

Dermatolojik koşullar için 40 çalışmayı içeren sistematik bir derlemeye göre aloe veranın oral uygulaması yaraların iyileşmesinde etkili olmuştur. Bunun yanı sıra aloe’nin sedef hastalığı, genital herpes, insan papilloma virüsü, kseroz, liken planus, seboreik dermatit, aftöz stomatit, yanma, yara ve iltihaplanma içinde yararlı olabileceği ifade edilmiştir. Dermatolojide Aloe Vera

Aloe vera bitkisi, vücudumuzun kendisini enfeksiyonlara karşı korumasını sağlayan, anti-viral, anti-fungal ve anti-bakteriyel etmenler içerir. Ayrıca, içindeki acemannan adı verilen bağışıklık arttırıcı maddesinin birçok araştırmada, test tüplerinde HIV virüsüne karşı etken olduğu görüldüğünden, bu bitki, aids tedavisinde umut vaat etmektedir.

Araştırmacılara göre fitokimyasal bileşimi sebebiyle, Aloe vera yaprak jeli, kanser, kardiyovasküler hastalıklar, nörodejenerasyon ve diyabet ile bağlantılı semptomların azaltılmasında ya da önlenmesinde rol oynayabilir. kaynak

Sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin yanı sıra aloe vera kozmetik ürünlerinde de çok sık kullanılan bir bitki olma özelliğini taşımaktır. Aloe vera bitkisi cilt üzerindeki etkileri dolayısıyla kozmetik dünyasının oldukça ilgisini çekmiş ve bu yüzden aloe vera özü kullanılarak bir çok güzellik ve bakım ürünü yapılmıştır. Aloe vera cilt bakım ürünleri, aloe vera krem, aloe vera şampuan etiketini taşıyan geniş yelpazedeki bir çok ürün kozmetik dünyasının vazgeçilmezleri arasına girmiştir.

Aloe vera’nın yararlarından söz etmeye başlamadan önce, üreticiler aloe vera’yı değişimli olarak kullanıp kafamızı karıştırdıkları için, aloe vera ürünlerinin iki çeşidini tanımlayan değişik terimlerin arasındaki farklılığın ayırımını yapmak iyi olacaktır.

Aloe vera jel bitkinin iç yapraklarının orta kısmından elde edilir ve tedavi amaçlı kullanılan türdür.

Aloe vera suyu, ilaç aloe, yaprağın kabuğunun hemen altında bulunur ve yaygın bir şekilde laksatif preparatlarda kullanılır.

Yukarıda da belirtildiği gibi, tedavi edici özelliği olan aloe vera jel şeklinde olandır ve aloe vera’nın yararlarından bahsederken, aleo vera jelini esas olarak alacağız.

Aloe Veranın Sağlık Faydaları

  1. Cildi İyileştirebilir ve Kırışıklıkları Önleyebilir
  2. Sindirim Sistemine Yardımcı Olur
  3. Güçlü Bir Müshildir
  4. Antioksidan ve Antimikrobiyal Özelliğe Sahiptir
  5. Sedef Hastalığında Cilt İyileşmesini Geliştirebilir
  6. Seboreik Dermatit Tedavisinde Etki Gösterir
  7. Yara ve Yanıkların İyileşmesini Teşvik Eder
  8. Diş ve Diş Eti Sağlığını Korur
  9. Liken Planus Tedavisinde Etkinlik Gösterir
  10. Ağız Ülseri İyileşmesini Hızlandırabilir
  11. Akne Tedavisine Yardımcı Olur
  12. Uyuz Tedavisinde Etkilidir
  13. Genital Herpesin İyileşme Süresini Azaltabilir
  14. Enflamasyonla Mücadele Eder
  15. Diyabet Kontrolüne Yardımcı Olabilir
  16. Antikanser Aktivite Gösterir

 

Cildi İyileştirebilir ve Kırışıklıkları Önleyebilir

Dermatolog ve cilt kanseri cerrahı Kenneth Mark MD, Aloe jelinin cildin onarımını ve yeni cilt hücrelerinin oluşmasını teşvik eden polisakkaritler olarak bilinen bileşikleri içerdiğini belirtiyor. Aloe vera jel ayrıca, karboksipeptidaz adlı bir ağrı kesici içerir.

1996 yılında, “Journal of Natural Products,“da yayınlanan bir makaleye göre, aloe vera, enflamasyonu hafifleten, cildin gelişmesi ve onarılmasını, hidrokortizonlu kremden daha etkili bir şekilde canlandıran; C-glucosyl chromone adlı bileşiği içerir. “Skin Pharmacology and Physiology”  adlı dergide yayınlanan bir çalışma, aloe veranın % 1 oranında güçlü olan hidrokortizon jelinden daha iyi enflamatuar karşıtı etkiler gösterdiğini bulmuştur.

45 yaş üzeri 30 sağlıklı kadının yer aldığı bir çalışmada 90 gün süresince 2 farklı dozda (düşük doz: 1.200 mg / gün, yüksek doz: 3.600 mg / gün) diyet aloe vera jel takviyesi kullanıldı. Çalışma sonuçlarına göre, her iki dozda da yüz kırışıklıkları belirgin olarak düzeldi. kaynak

Journal of Dermatological Treatment” da 1999’da yayınlanan bir çalışmada, saç derilerine günde iki kez aloe vera yağı uygulayan Seboreik Dermatit hastalarında, 6 hafta sonra, pul oluşumu ve kaşınma gibi semptomlar %62  oranında azalmıştır.

Diğer bir çalışmada, Aloe’nin eritemi azalttığı ve cilt hücrelerini dehidrat ettiği saptanmıştır. kaynak

Skin Research and Technology” adlı derginin 2006 yılının Kasım sayısında yayınlanan çalışmaya göre aloe bitkisi, su kaybını önleyen bir cilt bariyeri gibi davranan etkisiyle cildi nemlendirmektedir . Bu çalışmada en az % 0.25 aloe ektresine sahip olan formülasyonların yalnızca bir uygulamadan sonra olumlu etki sağladığı, diğer aloe konsantrasyonlarının ise, 1 ila 2 haftalık uygulamadan sonra hidrasyonu geliştirdiği belirtilmiştir.

Sindirim Sistemine Yardımcı Olur

Aloe Vera, sindirim sistemini yumuşatmak ve temizlemek ve sindirimi arttırmaya yardımcı olur. Bir çalışma Aloe vera’nın gastroözofageal reflü hastalığı semptomlarını yan etki olmadan azalttığını göstermiştir. Aloe vera’nın etkisinin reçeteli iki ilaç olan omeprazol ve ranitidin ile kıyaslanabilir olduğu belirtilmiştir. Efficacy and safety of Aloe vera syrup for the treatment of gastroesophageal reflux disease

Research Journal of Medicine and Medical Sciences” da 2008’de yayınlanan bir çalışma, aloe veranın peptik ülser üzerindeki etkileri üzerinedir. Sonuç olarak, aloe veranın fazla asitten tahriş olmuş ve zarar görmüş mide duvarına bile koruma sağladığı bulunmuştur.

The journal Alimentary Pharmacology and Therapeutics” de 2004 de yayınlanan bir çalışma, plasebo, ya da inaktif ilaçlara oranla aloe vera suyunun, ülseratik kolit belirtileri üzerinde tam veya kısmi iyileşme gösterdiğini bulgulamıştır.

Hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışmaya göre Aloe vera, mide asidi salgılayıcı aktiviteye sahiptir ve mide mukozasını düşük konsantrasyonlarda, zararlı maddelere karşı koruyabilir. kaynak

Bir hayvan deneyi Aloe vera uygulamasının mide ülseri iyileşmesini destekleyebileceğini ortaya koymuştur. Aloe veranın mide ülseri iyileşmesi üzerine etkileri

Güçlü Bir Müshildir

Bağırsak kası kasılmalarını uyarırıcı etkiye sahip olduğu için Aloe lateksi, uyarıcı bir müshil olarak kabul edilir. Aloe oldukça güçlüdür ve dikkatli kullanılması gerekir.

National Center for Complementary and Alternative Medicine (NCCAM)” a göre Aloe lateksi, güçlü müshil bileşikleri içerir. Alman Komisyon E kabızlığın tedavisinde Aloe vera’nın kullanılmasını onaylamıştır. 50-200 miligram Aloe lateksi dozu genellikle 10 güne kadar günde bir kez sıvı veya kapsül olarak alınır. FDA (ABD Gıda ve İlaç İdaresi), 2002’de Aloe vera ürünlerinin kabızlığa karşı etkinliği konusunda yeterli veri bulunmadığını belirtmiş ve tüm Aloe müshil maddelerinin piyasadan çıkarılmasını istemiştir.

Kronik kabızlığı olan 35 kişinin katıldığı bir çalışmada aloe vera, psyllium ve celandin (kırlangıçotu)’dan oluşan bir preparatın etkili bir müshil olduğu tesbit edilmiştir. kaynak

Antioksidan ve Antimikrobiyal özelliğe Sahiptir

İspanya’daki Las Palmas de Gran Canaria Üniversitesi araştırmacılarının “Molecules” dergisinde yayınlanan çalışmasında Aloe vera çiçeği ve yaprak özlerinin antioksidan etkilere sahip olduğu tesbit edilmiştir. Yaprak derisi ekstresi ayrıca antimycoplasmic aktivite göstermiştir. Mycoplasma, birçok antibiyotikten etkilenmeyen bir bakteri türüdür. Antimycoplasmic maddeler ise bu bakterileri tahrip eder. Antioxidant and Preliminary Antimycoplasmic Activities

Sedef Hastalığında Cilt İyileşmesini Geliştirebilir

Topikal aloe vera, sedef hastalığında cilt iyileşmesini artırabilir. Fareler üzerinde yapılan bir deneyde aloe veranın etanolik ekstraktı % 81.95 genel antipororiatik aktivite göstermiştir. Sedef hastalığı tedavisinde kullanılan bir ilaç olan tazaroten (% 0.1) de bu oran % 87.94 olmuştur. kaynak

Hafif-orta şiddette plak tipi psoriazis olan 60 hastanın katıldığı klinik bir çalışmada hidrofilik bir krem içinde % 0.5 topikal Aloe vera ekstraktının etkinliğini araştırıldı. Çalışmanın sonunda, Aloe kremi hastaların % 83,3’nü tedavi etti, bu oran plaseboda % 6,6 olmuştur.  Management of psoriasis with Aloe vera extract in a hydrophilic cream

Seboreik Dermatit Tedavisinde Etki Gösterir

Topikal aloe vera uygulaması, şikayetlerin giderilmesine yardımcı olabilir. Seboreik dermatitli 44 hastanın katıldığı ve Aloe vera ektresinin seboreik dermatit üzerine etkisinin araştırıldığı klinik bir çalışmada Aloe vera ham özüt emülsiyonunun seboreik dermatitli hastaların tedavisinde etkili olduğu saptanmıştır. Aloe vera emulsion in the treatment of seborrheic dermatitis

Yara ve Yanıkların İyileşmesini Teşvik Eder

Deri iltihabı ile ilgili hayvan deneyleri, hem topikal hem de oral aloe veranın, iltihabı azaltmada ve hücresel onarımı desteklemede etkili olduğunu göstermiştir. Topikal aloe vera, insan çalışmalarında da yara iyileşmesini kolaylaştırmıştır.

Araştırmalar aloe jelin yara iyileşmesini hızlandırdığını göstermektedir. İn vivo deneyler aloe jelin, makrofajların ve fibroblastların aktivitesini doğrudan uyararak yara iyileşmesinde rol oynadığını ortaya koymuştur. Araştırmacılar, aloe bitkisindeki bileşiklerin iltihaplanmada etkisi olan molekülleri inhibe ettiğini düşünüyor. Bitkinin yanık yaralarının iyileşmesine zararlı olan bir molekül olan tromboksanın oluşumunu da önlediği sanılıyor.

Skin Pharmacology and Physiology” Şubat 2008’de yayınlanan bir çalışmaya göre, aloe vera; güneş yanığı olan cilt üzerinde 48 saat içinde haricen kullanıldığı taktirde, cildi sakinleştirir ve enflamatuar karşıtı etkiler gösterir. “Journal of the American Academy of Dermnatology” Eylül 2011 sayısında yayınlanmış bir çalışma, ameliyat sonrası şişleri dindirmekte, aloe veranın çok yararlı olduğunu göstermiştir.

Aloe vera jeli, cildin radyasyon hasarına karşı koruyucu özelliktedir. ABD yönetimi, Aloe veranın termal ve radyasyon yanıklarını iyileştirme etkisini askeriyede kullanımını sağlamak için çeşitli araştırmalar yaptı (Ashley et al. 1957). 1959 yılında ABD Gıda ve İlaç İdaresi, Aloe vera merheminin ciltteki yanık iyileşmesi için reçetesiz bir ilaç olarak kullanımını onayladı.

30 yanık hastasının yer aldığı klinik bir çalışmada Aloe Vera jeli nitrofurazon ile karşılaştırıldı. Çalışma sonuçlarına göre Aloe Vera jeli yüzeysel ikinci derece yanık hastalarında yanık yaralarının epitelizasyonunu ve granülasyon dokusunu nitrofurazon’den daha iyi hale getirdi. kaynak

4 deneysel çalışmanın gözden geçirilmesi, Aloe veranın, konvansiyonel ilaçlara göre yanıkların iyileşme süresini yaklaşık 9 gün azaltabildiğini göstermiştir. Yanık yarası iyileşmesinde kullanılan aloe veranın etkinliği

Journal of Pakistan Medical Association” da bildirilen bir çalışmada plastik cerrahlardan oluşan bir ekip, ikinci derece yanık yaralarının tedavisi için Aloe vera jelini % 1 gümüş sülfadiazin kremiyle karşılaştırdılar. Çalışmanın sonucuna göre yanık yaraları Aloe ile tedavi edilen hastalarda, % 1 gümüş sülfadiazin ile tedavi edilenlere göre anlamlı derecede daha hızlı iyileşti. Araştırmacılar aloe vera jelinin, ikinci derecedeki yara iyileşmesini desteklediğini, % 1 gümüş sülfadiazin’den ağrıyı daha iyi giderirdiğini ve Aloe’nin yanık yaralarının iyileşmesindeki etki mekanizmasının, hücre proliferasyonu ve anti-enflamatuar aktiviteleri ile açıklanabileceğini ifade etmişlerdir. İkinci derece yanıklarda % 1 gümüş sülfadiazin krem ​​ile karşılaştırıldığında Aloe Vera Gel’in etkinliği

Diş ve Diş Eti Sağlığını Korur

Kanıtlanmış araştırmalar, aloe veranın diş eti iltihabında ve plak birikiminde belirgin bir azalma sağladığını göstermiştir. Aloe Vera in Dentistry

Journal of Ethnopharmacology“de bildirilen bir araştırmaya göre, gingivitis, periodontitis gibi diş eti sorunlarının giderilmesinde etkilidir. Kanamayı, enflamasyon ve diş etlerinin şişmesini azaltır.

“General Dentistry, the Academy of General Dentistry” Mayıs / Haziran 2009 sayısında yayınlanan bir çalışmaya göre Aloe vera diş jeli diş macunları kadar etkilidir. Çalışmada, bir aloe vera diş jeli popüler iki diş macunu ile karşılaştırmış ve aloe jelinin, kaviteye yol açan organizmaları kontrol etmede diş macunlarıyla aynı derecede etkili olduğu ve bazı durumlarda daha etkili olduğunu göstermiştir. Bununla birliktea araştırmacılar tüm aloe vera diş jellerinin aloe veranın uygun formunu içermediğini belirtmişlerdir. Kaliteli bir ürünün aloe vera bitkisindeki stabilize edilmiş jeli içermesi ve üretim standartlarına uygun olması gerekir. Üretim aşamasında aşırı ısıl işlem görmemesi ya da filtrelenmemesi gerekir. Aloe veranın iyileştirici gücü dişlerde ve diş etlerinde de faydalıdır.

300 kişinin katıldığı bir çalışmada % 100 saf Aloe vera suyu gargara olarak kullanılan klorheksidin ile karşılaştırıldı. 4 gün süren çalışmadan sonra, Aloe vera’nın diş plağını azaltmada klorheksidin kadar etkili olduğu saptanmıştır. Araştırmacılar Aloe veranın, diş plağını azaltma yeteneğinden dolayı etkili bir gargara olduğu sonucuna varmıştır. Aloe Vera Gargara’nın Antiplak Etkinliği

345 sağlıklı katılımcının yer aldığı başka bir çalışmada da Aloe vera gargarasının diş plağı ve dişeti iltihabı üzerindeki etkisi klorheksidin ile karşılaştırıldı. Her iki grupta da 15 ve 30 günlük bir süre boyunca dişeti kanaması ve plak indekslerinde önemli bir azalma meydana gelmiştir. Aloe vera gargarasının periodontal sağlık üzerine etkisi

Geetha Bhatt ve ark.tarafından yapılan çalışmalar,Aloe vera jelinin subgingival uygulamasının periodontal durumun iyileşmesi ile sonuçlandığını göstermiştir. Aloe vera periodontal hastalığa karşı rahatlatıcı bir ilaçtır

Liken Planus Tedavisinde Etkinlik Gösterir

Bacak, bilek, gövde, ağız ve vajinayı etkileyen bir cilt hastalığı olan liken planus’un üzerinde aloe veranın pozitif sonuçlar gösterdiği, “British Journal of Dermatology”nin Mart 2008 sayısında rapor edilmiştir. Hayes SM, liken planusun aloe jeli ile tedavi edildiğini bildirmiştir. Lichen planus–report of successful treatment with aloe vera

Oral liken planuslu hastalarda topikal Aloe veranın etkinliğinin araştırıldığı bir çalışmada 64 hastanın yarısı aloe vera diğer yarısı plasebo kullandı. 6 hafta sonra aloe vera grubundakilerin % 31.2’sinde ve 12 hafta sonra % 61’inde tam ağrı remisyonu sağlandı. Plasebo grubunda ise bu oranlar sırasıyla % 17.2 ve% 41.6 idi. Araştırmacılar topikal Aloe veranın oral liken planuslu hastalarda toplam yaşam kalitesini arttırdığı sonucuna varmıştır. Efficacy of topical Aloe vera in patients with oral lichen planus

Ağız Ülseri İyileşmesini Hızlandırabilir

Araştırmalar, Aloe vera’nın ağız ülseri iyileşmesini hızlandırabileceğini göstermiştir. Bir çalışmada tekrarlayan aftöz ülserasyonu olan hastalar üzerinde Aloe vera’dan ekstrakte edilmiş bir polisakkarit olan acemannan’ın etkinliği araştırıldı. Acemannan’ın ülser boyutunu ve ağrısını azaltmadaki etkisi kontrol grubundan üstündü, ancak % 0.1’lik triamsinolon asetonidinkinden daha düşüktü. Hastalar genellikle % 0.1 triamsinolon asetonid ve akemannan tedavisinden memnun kaldılar. Araştırmacılar etkisi,nin % 0.1 triamsinolon asetonide göre daha az olmasına rağmen, steroid ilaç kullanmak istemeyen hastalarda Acemannan’ın kullanılabileceğini belirtmişlerdir. kaynak

Diğer bir çalışmada topikal Aloe vera % 2 oral jelin tekrarlayan aftöz stomatit hastalarının ağrı skorunu ve yara boyutunu azaltmasının yanı sıra aftöz yara iyileşme süresini de azaltabileceği görülmüştür.  Evaluation of the therapeutic effects of Aloe vera gel on minor recurrent aphthous stomatitis

Küçük tekrarlayan aftöz stomatit tedavisinde, aloe vera veya mürr içeren jellerin etkinliğini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilen bir çalışmada Aloe vera, ülser büyüklüğü, eritem ve eksüdasyon azalmasında üstünlük gösterdi; ancak mür, daha fazla ağrı azalması sağladı. kaynak

Akne Tedavisine Yardımcı Olur

Hafif ila orta şiddette akne vulgarisli 60 hastanın katıldığı bir çalışmada katılımcılar 3 gruba ayrıldı. Bir gruba içinde % 20 propolis, % 3 çay ağacı yağı ve % 10 Aloe vera olan bir formülasyon, ikinci gruba % 3 eritromisin kremi ya da plasebo verildi. Çalışmanın sonuçları erythema scars, akne şiddeti indeksi ve toplam lezyon sayısının azaltılmasında Aloe vera içeren formülasyonun eritromisin kreminden daha iyi olduğunu göstermiştir. Treatment of acne with a combination of propolis, tea tree oil, and Aloe vera compared to erythromycin cream

Uyuz Tedavisinde Etkilidir

2002 yılında Nijerya’daki Obafemi Awolowo Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan bir çalışmada 5 uyuz hastası Aloe veranın ham jeli ile başarıyla tedavi edilmiştir. Daha sonra 30 hastada üzerinde ekstraktın etkinliği benzoat losyonu ile karşılaştırıldı. Çalışmanın sonuçları uyuz tedavisinde Aloe vera jelin benzil benzoat kadar etkili olduğunu göstermiştir. Uyuz tedavisinde aloe veranın etkinliği ile ilgili ön çalışma

Genital Herpesin İyileşme Süresini Azaltabilir

Aloe vera genital herpesin iyileşme süresini kısalttabilir. % 0.5 Aloe kreminin kullanıldığı klinik bir çalışmada kremin günde üç defa kullanılması genital herpesin iyileşme süresinde kısalma sağlamıştır. Çalışmada, aloe vera krem uygulanmasıyla iyileşme gösteren 22 katılımcıdan 3’ü dışında, tedavinin bırakılmasından 15 ay sonra tekrarlama olmadı.

Enflamasyonla Mücadele Eder

Aloe vera bitkisinde, salisilik asit, C-glucosyl chromone ve bradikinaz adlı bir enzim de olmak üzere iltihap karşıtı maddeler vardır. 2004’te “Alimentary Pharmacology and Therapeutics” adlı dergide 2004 yılında bildirilen çalışmaya göre, aloe vera, iltihaplı bağırsak hastalığında olumlu etki sağlayabilir. Aynı dergide yer alan diğer bir çalışmada, aloe veranın hafif ila orta derecede ülseratif kolit sorunlarında da etkili olabileceği belirtilmiştir. Çalışmada, aloe vera desteği kullananların,% 47’sinde semptomlarda iyileşme ya da düzelme görülürken, bu oran plasebo grubunda % 14 olmuştur.

2008’de “Phytotherpay Research”de yayınlanan bir çalışma, aloe veranın salmonella verilmiş deney hayvanları üzerinde enflamasyonu düşürdüğünü göstermiştir.

Çin’de uygulanan bir çalışma, kronik hepatit yaşayan 38 hastaya aloe vera ekstresi (10-15ml/kg enjeksiyonu) verildi ve enflamasyon oranının %87 oranında düştüğü gözlendi. Araştırmacılar, aloe veranın hastanın karaciğer hücrelerini koruyarak semptomları hafiflettiğine inanıyorlardı.

Diyabet Kontrolüne Yardımcı Olabilir

Ön çalışmalar, Aloe veranın, tek başına ya da hipoglisemik ilaç glibenclamid ile kombinasyon halinde, tip 2 diyabetli hastalarda kan şekerini etkili bir şekilde azalttığını göstermiştir. Günlük doz olarak 1 yemek kaşığı (15 mi) aloe jeli kullanılmıştır. kaynak

Diyabet öncesi semptomları olan 72 kişinin katıldığı bir çalışmada Aloe veranın ekstraktının glikoz ve lipid profili üzerine etkileri araştırıldı. Çalışma sonuçlarına göre diyabet öncesi hastalarda Aloe vera tedavisi 4 hafta içinde bozulmuş kan glikozunu geri alabilir, 8 hafta sonra anormal lipit profillerini hafifletebilir. kaynak

30 tip 2 diyabet hastasının yer aldığı bir çalışmada, aloe jel kapsül takviyesi diyabetin kontrolüne yardımcı olmuştur. 2 ay süresince günde iki kez 300 mg aloe jel kapsülü alınması kan şekeri seviyelerini azalttı. kaynak

Antikanser Aktivite Gösterir

Cancer Letters” bülteninde 2002’de yayınlanmış bir çalışmaya göre, aloe veranın pankreas kanserini önleyici etkisi olabilir. Laboratuar ortamında hayvanlar üzerinde uygulanan bir çalışmada ise,  %1-5 oranında aloe vera katılmış diyet takviyesi 5 hafta sonunda, pankreas kanseri oluşumunu azaltmıştır.

İtalya’da, 2009 yılında 240 hasta üzerinde yapılan bir çalışma rapor edilmiştir. Aloa vera, metastatik akciğer, bağırsak ve mide kanserleri olan hastalarda, kemoterapi süresince test edilmiştir. Hastaların yarısı standart kemoterapi tedavisi boyunca aloe verayı likit olarak günde üç kez içtiler. Aloe vera kullanmış hastaların %65’inde kanser kontrol altına alınmış, oysa sadece kemoterapi görmüş hastaların ise; %50’sinde kanser üzerinde kontrol görülmüştür. Bu çalışma sonrası, araştırmacılar, aloe vera kullanan hastaların yaşam kalitelerinin yükseldiğini ve kemoterapinin yan etkileri olan uyuşmuş parmaklar ve yorgunluğu hissetmediklerini vurgulamışlardır.

Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine Organization” tarafından gerçekleştirilen 2013 yılı çalışmasına göre Aloe Vera meme kanserine yakalanma potansiyeli olanlar arasında kanser riskini azaltabilir. Araştırmacılar bu etkinin Aloe Vera’da bulunan emodin’den kaynaklandığını düşünüyor. kaynak

Food and Agricultural Immunology“de yayınlanan çalışmanın sonuçlarına göre aloe vera, zencefil, safran ve ziziphora ekstreleri mide kanseriyle mücadelede etkili olabilir. Bu 4 bitkisel ilacın mide kanseri (AGS) hücre hattı üzerinde yüksek sitotoksik etkiye sahip olduğu ifade edilmiştir. kaynak

Deneysel bir çalışma Aloe vera ham ekstraktının insan meme ve rahim ağzı kanseri hücrelerinin çoğalmasını engellediğini ve sispolatin gibi standart ilaçların etkinliğini arttırmak için etkili bir anti-neoplastik ajan olabileceğini göstermiştir. Aloe vera inhibits proliferation of human breast and cervical cancer cells and acts synergistically with cisplatin

Aloe Vera Nasıl Kullanılır? Günlük Doz Ne Kadar Olmalı?

Genel kullanım dozu günde bir veya iki kez 1 yemek kaşığıdır.

  • Diyabet için günlük 1 yemek kaşığı jel kullanılmıştır.
  • Ülseratif kolit için günde 3 defa, 25-50 ml % 95 aloe jeli önerilmiştir.
  • Liken planus için 12 hafta süresince günde üç kez aloe jeli içeren bir gargara ya da 8 hafta süresince günde iki kez aloe jeli kullanılmıştır.
  • Sedef hastalığı için 4 hafta süresince günde üç kez % 0.5 Aloe krem uygulanmıştır.
  • Seboreik dermatit için etkilenen bölgeye günde iki defa hidrofilik emülsiyonda % 30 aloe vera uygulanmıştır.
  • Genital herpes için, günde üç kez % 0.5 oranında bir aloe özü kreminin uygulanması, genital herpesli erkeklerde iyileşme oranlarını arttırmıştır.
  • Diş plağı ve diş eti hastalığı için 24 hafta süresince aloe içeren bir diş macunu kullanmıştır.
  • Spesifik bir jel kompleksi (Aloe QDM kompleksi Univera Inc., Seul, Güney Kore) 8 haftaya kadar günlük yaklaşık 600 mg dozunda güvenle kullanılmıştır.

Daha önce belirtildiği gibi, “Aloe vera jel” ve “Aloe vera suyu”, aynı ürün olmayıp, farklı tedavi özellikleri vardır. Müshil özelliği olduğundan, birçok bitki bilimcisi aloe suyunun (aloe lateks) kullanımını önermez. Alovera suyu da aloe olarak isimlendirildiğinden ve bazen jel de su ile karıştırılıp “aloe suyu” olarak piyasaya sürüldüğünden, bu iki ürünü karıştırmak çok kolaydır. Tam yaprak ekstraktının da bazı aloe lateksleri içerdiği unutulmamalıdır.

Aloe Vera Yan Etki ve Zararları Var mı?

Aloe vera genellikle güvenli kabul edilir. Ama Aloe lateksi için ciddi uyarılar vardır. Ayrıca tıbbi ilaç kullananlar bitkisel ürün kullanırken dikkatli olmalıdır. Zira olumsuz etkileşim riski doğabilir.

  • Mide ağrısı ve krampları (yüksek dozlarda)
  • Derinin kaşınması (seyrek)
  • İshal, düşük potasyum (yüksek dozlarda uzun süreli kullanım)
  • Aloe jeli genellikle güvenli kabul edilir. Ancak diyabet, kalp ya da böbrek ilacı kullanan kişilere aloe vera jel kulanımı tavsiye edilmez.
  • Aloe lateksi potansiyel risk içerir. Aloe lateksinin uzun süreli kullanımı, mide krampları, böbrek sorunları, düzensiz kalp atışı ve kas zayıflığı gibi yan etkilerle ilişkilendirilmiştir.
  • İşlenmemiş aloe lateksi, kansere sebep olma potansiyeline sahip kimyasallar içerir. Birkaç gün boyunca günde 1 gram aloe lateks alınması böbrek hasarına yol açabilir ve ölümcül olabilir.
  • Hamileler ve emziren anneler Aloe jel ve Aloe lateks ürünlerini ağızdan almamalıdır. Hamile kadınlarda lateks düşüklere sebep olabilen uterus kasılmalarını uyarabilir.
  • Enflamatuar barsak hastalığı ya da Crohn hastalığı ve hemoroidi olanların koşullarını daha da kötüleştirebileceği için aloe lateksini kullanmaktan kaçınmalıdır.
  • Potasyumun düşmesine neden olabilecek meyan kökü gibi bitkilerle beraber kullanılmamalıdır.
  • Aloe lateksin laksatif ilaçlarla beraber kullanımı su ve mineral kaybına neden olabilir. Sinameki ve hintyağı gibi laktasif etkili ürünlerle de bir arada kullanılmamalıdır.
  •  Aloe jel kan şekerinin düşmesine sebep olabileceği için diyabet ilaçlarıyla beraber kullanılması önerilmez. Yine panax ginseng gibi kan şekerini düşüren bitkilerle de aynı anda kullanımı şekerin daha çok düşmesine yol açabilir.
  • Herhangi bir ameliyat sözkonusu ise bu tür ürünlerin kullanımı 2 hafta önceden bırakılmalıdır.

Aloe Vera Ürünleri Nasıl Seçilmeli

Aloa verayla ilgili bir şeyler duyduğumuzda, bir çoğumuz, kullandığımız tek bir aloe vera olduğunu sanır. Oysa, Afrika, Asya, Avrupa ve Amerika’nın kuru ve kurak iklim bölgelerinde, yüzlerce çeşidin üzerinde aloe vera mevcuttur. Bu değişik aloe vera çeşitlerinin sadece dört tanesi insan kullanımına uygundur ve tam adı Aloe Vera Barbadensis Miller’dır. Bu yüzden, aldığınız her aloe veralı ürünün sadece Aloe Vera Barbadensis Miller’dan üretilmiş olduğundan emin olmalısınız.

Ürün formülündeki aloe vera jelinin doğru çeşit ve doğru miktarlı olanını seçmek çok kolay olmadığından, aloe vera’nın sağlık yararlarını en üst düzeye çıkarabilmek için, aloe vera ürününün kalitesinden emin olunmalıdır. Ne yazık ki, birçok gıda takviyesi için, etiketinde yazılı olan içerikleri içermeme riski bulunmaktadır.

Yüksek kalite aloe vera ürün desteğini bulmak için bazı ipuçları ve uyarılar aşağıda belirtilmiştir:

Güçlü bir Aloe Vera Ürün Seçimi

Aloe vera’nın gücü ve etkisini garantilemenin en iyi yolu, standardize edilmiş bitkisel özler kullanılarak üretilmiş olan ürünleri almaktır- Böylece aloe vera’nın tüm yararlarından faydalanabilirsiniz. Standartlaştırma işlemi sadece aloevera desteğinin mümkün olan en yüksek miktara sahip olduğunu değil, aynı zamanda da her şişede en doğru miktarda bulunmakta olduğunu garanti eder.

Aloe vera ürünlerinin üretim süreci oldukça dikkat gerektirir. Örnek vermek gerekirse, aloe vera bitkisinin jeli, eğer uzun süre gün ışığına maruz kalırsa (4 saat kadar) okside olarak etkinliğini kaybeder. Bu yüzden hasat ve kesim (jeli özütlemek için yaprağın dış katmanının kaldırılması) işlemi 4 saat içerisinde tamamlanmış olmalıdır.

Aloe vera ürünlerine dolgu maddeleri karıştırılması, Aloe vera pazarı için büyük bir endişe kaynağıdır. Aloe veranın yüzdesi düşükse ürünün koyulaştırıcılar ve koruyucular gibi birçok başka katkı maddesi içerdiğini gösterir. Etikette “yüzde 100 jel” yazdığında bu aloe veranın değil, jelin saf olduğu anlamına gelir. Her zaman etiketin “yüzde 99 saf aloe vera” içerir gibi bir ibarenin olmasına dikkat edin. Sektördeki yanlış beyanları ve tüm aloe vera ürünlerinin aynı etkiler sağladığı yanlış fikrini önlemek için, Uluslararası Aloe Bilim Konseyi, onaylı ticari ürünlerdeki aloe veranın kalitesini doğrulayan bir sertifika programı geliştirmiştir. Aloe vera alırken bu sertifikayı arayın. Uluslararası Aloe Bilim Konseyi’nin mührü ürünün aloe vera kalitesinin ve saflığının test edilmiş ve onaylanmış olduğu anlamına gelir.

Seçtiğiniz Doğal Ürünün Saflığını Kontrol Edin

Hangi doğal ürün desteğini alırsanız alın, etiketini mutlaka okuyun ve ürünün yapay renklendirici, tatlandırıcı, şeker, glüten, nişasta ya da silikat gibi hiçbir katkı ve dolgu maddesi içermediğinden emin olun.

Güvenilir Bir Üretici Bulun

Bir üreticinin güvenilir olup olmadığına karar vermek hiç de kolay değildir. Piyasaya düşük kaliteli bitkisel ürünler süren birçok şirket bulunmakta olup, araştırmalar birçok önde gelen bitkisel ürün satıcısı firmaların bile, ne yazık ki, bunların arasında olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, herhangi gıda takviyesi alırken, satın almakta olduğunuz ürünün saflığını ve kalitesini garanti altına almak için, Eczacılık GMP koşullarına sıkı sıkıya uyarak faaliyet gösteren üreticilerden alış veriş yapın.

---------

Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.

Share on:

“Aloe Vera Faydaları” üzerine 250 yorum

  1. 62 Yaşında sertleşme olmadığı gibi hemen boşalma sorunum var nasıl yardımcı olursunuz şimdiden teşekkürler

  2. Arkadaslar sakin kullanmayin yuzum sisti kizardi sivilceler cikti bebek gibi cildimde asla tavsie etmiorum alerjim oldu nasil geccek

  3. Mrba benim rahatsızlığım büyük abdestn sonra midemde yanma karnımda şişme oluyor ne qibi bi tedavi önerirsiniz

  4. slm.45 yasındayım iktidarsızlık sertleşme problemleri ve erken boşalma gibi sorunlar için varmı etkili bir sey yardımcı olursanız sevinirim .viyagra veya kamagra tur

  5. merhaba bn hamileyim ve bi cok catlagim oldu bunun icin aleo vera bitkisi aldim ama suan da kullanmiyorum cunki zararli olabilecegini dusunuyorum pek de aleo vera bitkisine hakim deilim bni aydinlatirmisiniz tesekkurederim

  6. Gebe kalmak isteyenler regl döneminin 2.günü baslayıp 12.gününe kadar sabah ac karnına gece de yatarken bal tarcın cörek otu karısımı yapsınlar ve iyice cigneyerek yesinler cörek otunu iyice cignemelisiniz. Kist falan hepsi dökülüyor kimisi ilk ay kimi kadın ise.,, 2.ay hamile kalıyor Allah ın izniyle.. 2yemek kasıgı bal 1tatlı kasıgı tarcın 1tatlı kasıgı tepeleme cörek otu

  7. Aloe nin lupus ve romatizma Hastalığı’na ne kimi faydasi var?

Yorum yapın

css.php