Yeşil Çay Ne İşe Yarar?

Birçok epidemiyolojik çalışma ve klinik çalışma, yeşil çayın çeşitli kronik hastalık riskini azaltabildiğini göstermiştir. Camellia sinensis Theaceae yapraklarından üretilen yeşil çaydaki kateşinler özellikle de EGCG anti-aterosklerotik, anti-kanser, anti-diyabetik, anti-viral ve anti-bakteriyel aktivite ile ilişkili olarak kabul edilir. Kateşinler test tüplerinde hücrelere oksidatif hasarı durdurmak için C ve E vitaminlerinden daha güçlüdür. Araştırmalar yeşil çay kullanımı ile akciğer, meme, kolon ve mesane dahil olmak üzere farklı kanser türlerinin azaltılmış riski arasında bir ilişki bulmuştur.

Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden araştırma görevlisi Sean Eddy şöyle diyor: “Yeşil çay, korunma ve korunmadan tedaviye, inflamasyonu ve kanseri engellemeye kadar birçok seviyede çalışır. Yeşil çay ve epigallocatechin-3-gallate’nin en azından laboratuvar ortamında her tür kanser hücresini inhibe ettiği gösterilmiştir.” Dr Eddy’in ekibi tarafından yapılan deneyler, yeşil çayın, göğüs kanserlerinin yaklaşık olarak % 30’unda fazla miktarda bulunan HER2 adlı bir büyüme faktörü reseptörünü de inhibe ettiğini göstermiştir.

Yeşil çayın antioksidan içeriğinin çoğunluğunu kateşinler olarak bilinen polifenol antioksidanlar oluşturur. 6 önemli kateşin vardır. Bunlar kateşin, gallokateşin, epikateşin, epigallokateşin, epikateşingallat ve epihallokateşingallat’tır. Kateşinler arasında en fazla araştırılan EGCG (epigallocatechin gallate) bulunmaktadır. Çalışmalar yeşil çayın vücudun antioksidan kapasitesini yükselttiğini ve oksidatif strese karşı koruduğunu göstermektedir. Kateşinler yeşil çayın % 40’ını oluşturur.

Yeşil çay, kan basıncını düşürülmesinde etkili olabilir ve bu yüzden inme ve koroner kalp hastalığı riskini azaltabilir. Bazı hayvan temelli çalışmalar, yeşil çayın kan glikozu seviyelerini ve vücut ağırlığını azaltarak koroner kalp hastalığının gelişimine karşı koruyabileceğini ileri sürmüştür. Yeşil çay kullanımının yaygın olduğu toplumlarda kalp ve damar hastalıklarının daha az görüldüğü bildirilmiştir. Yeşil çay veya EGCG ile ilgili yapılan araştırmalarda damar genişleyebilme potansiyelini artırdığı, yüksek tansiyona karşı koruma sağladığı, kalp krizi ve kalp hastalıklarına bağlı ölümü azalttığı tesbit edilmiştir. Harvard ve Florida Tıp Fakültesi bilim adamları tarafından, 2009 yılında yapılan bir çalışmada; 3 hafta boyunca içinde 90 mg EGCG bulunan yeşil çay kapsülünden günde 2 defa kullanan kişilerde, kalp ve damar hastalıklarına neden olan kan basıncı yüksekliği, serbest radikal hasarı ve kronik iltihabi reaksiyonu hafiflemiştir.

Yeşil çayda bulunan kateşinlerin Helicobacter pylori enfeksiyonu üzerinde inhibitör etkisi bulunmaktadır. İnfluenza virüsüne karşı, özellikle de en erken evrede ve ayrıca Herpes simplex virüsüne karşı etkileri gösterilmiştir. Adenovirüs enfeksiyonunun kateşinler tarafından in vitro inhibe edildiği saptanmıştır. Sağlık çalışanlarının bir deneyinde, 5 ay süresince günlük 378 mg yeşil çay kateşini ve 5 ay süresince alınan yeşil çayın diğer bir bileşeni olan theaninin kombinasyonu, plasebo ile karşılaştırıldığında influenza enfeksiyonunun insidansını % 69 oranında azaltmıştır.

Çoklu çalışmalar, yeşil çaydaki kateşinlerin, test tüpleri ve hayvan modellerinde nöronlar üzerinde farklı koruyucu etkilere sahip olabileceğini ve potansiyel olarak parkinson ve alzheimer riskini azaltabileceğini göstermektedir. Yeşil çaydaki kateşinlerin iltihabi reaksiyonların meydana gelmesinde rol oynayan IL-6, IL-8, NFkß, iNOS, COX gibi birçok bağışıklık sinyalinin aşırı artmasına engel olduğu ve böylelikle kronik dejeneratif hastalıklara zemin oluşturan iltihabi reaksiyonları baskıladığı saptanmıştır. Buna dayanılarak damar sertliği, diyabet, alzheimer, parkinson, osteoporoz, dejeneratif artritler, romatoid artrit gibi romatizmal hastalıkların önlenmesinde etkili olduğu bildirilmiştir. Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir deneye göre, yeşil çayda bulounan EGCG maddesi romatoid artrit ile ilişkili şikayetleri hafifletebilir. Romatoid artritli hastalardan izole edilen sinovyal fibroblast hücrelerine uygulandığında EGCG, eklemlerin iltihaplanmasına sebep olan prostaglandini inhibe etti. 2009’da Teksas Üniversitesi liderliğinde yayınlanan bir raporda kateşinlerin osteoporoza karşı koruma sağladığı, kemik yapımını artırdığı, kemik yıkımını engellediği ve tüm bu etkileriyle de özellikle menopoz sonrası dönemde görülme oranı artan kemik kırılma riskini azaltabileceği belirtilmiştir.

---------

Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.

Share on:

Yorum yapın

css.php