İsoflavon Nedir?

İsoflavon Nedir ve Ne İşe Yarar? Isoflavonlar, soyalı besinlerde, hem kendine şeker molekülü bağlı, hem de bağlı olmadığı şekliyle bulunurlar. Soya fasülyesindeki iki ana isoflavon, daidzein ve genistein ve onları izleyen glukositler; genistin ve daidzin’dir. Soyalı besinlerde tipik anlamda daidzein’den daha çok genistein bulunur. Elbette, bu oran az da olsa ürünlere göre değişiklik gösterir.

Soya isofloavonlarının etkileri, metabolizmaları tarafından kuvvetli bir şekilde etkilenmektedir, bu da insan bağırsağında kolonize olan bakterinin aktivitesine bağlıdır. Soya isoflavonu olan daidzein, bağısakta, kendinden daha büyük ostojenik aktiviteye sahip bir metabolit olan equol’a metabolize olabilir, ya da daha az ostrojenik olan başka metabolitlere metabolize olabilir.

Araştırmalar

Genistein’in ve diğer soya isoflavonlarının yararlı etkileri, bir çok yayınlanmış çalışmada yer almıştır. Bu çalışmalar, fazla soya tüketen insanların daha sağlıklı hücre biyolojik fonksiyonlarını ve çoğalmayı koruduklarını ortaya çıkarmıştır.

Soya isoflavonlarının tümör hücre çoğalmasını azalttığı ve tümör hücresi apostosisine neden olduğu, hormon dengesini düzenlediği ve göğüs kanseri, kalp hastalıkları ve osteoporoz risklerini azalttığı  görülmüştür.

Isoflavonlar, arteri tıkayan plakları oluşturan hücrelerin büyümesini baskılar. Bu arterler genellikle kalp krizine yol açan kan pıhtılaşması oluştururlar. Soya ve kalp hastalıklarını konu alan 38 kontrollü çalışma, soyanın kolestrol profilini geliştirdiği sonucu ile bitirilmiştir.

Ostrojenin dolaşımda olan enflamatuar göstergeleri konsantrasyonlarının azalması, belki de premenopozlu kadınların kardiyovasküler hastalıklardan korunması mekanizmalarından birisi olabilir.

Soya fasülyelerinden çıkarılan isoflavonlar, maddenin diyabetik retinopatinin gelişimi ile savaşmasını sağlayan, genistein adlı bir bileşik içerirler. Diyabetik retinopati, şiddetli diyabetik hastalığının gözlerde oluştuğu bir hastalıktır.

İsoflavonlar, tiroksin kinaze ve aromataz-5a-reduktaz gibi kanser süreci ile ilişkili olan bir dizi enzimi etkisiz hale getirir. Tirozin kinazın gelişmiş aktivitesi, bir çok kanser türünü etkilemiştir. In vitro testler, genistein’in tirozin kinaz aktivitesini engellediğini göstermiştir. Genistein özellikle kan damarları formasyonlarını azaltarak tümörün beslenmesini, dolayısıyla gelişmesini engelliyordu.

Yakın zamanda yapılan bir çalışma, isoflavonların, iyi bilinen antioksidan olan E vitamini ile karşılaştırılabilecek kadar güçlü antioksidan içerikler taşıdığını göstermiştir. İsaflovanların antioksidan gücü, serbest radikallerin DNA’ya verdiği hasarı engelleyerek uzun dönemde kanser riskini azaltabilir.

İsoflavonların, DNA replikasyonunu engelleyerek ve türlü enzimlerin aktivitesini azaltarak kanser hücrelerinin büyümesini durdurabileceğine dair göstergeler bulunmaktadır. Pito-ostrojenlerin tüketiminin günde 20-50 mg olduğu Japonya’da, göğüs kanseri riski 5-8 kat, prostat kanseri riski ise 10 kat azalma göstermiştir.

Sapporo Medical University School of Medicine’de Japonyada yapılan bir çalışma isoflavonların prostat kanseri riskini büyük ölçüde azalttığını göstermiştir ve çalışma, isoflavonların prostat kanserine karşı etkili koruyucu diyet faktörü oluşturabileceği bilgisi ile bitirilmiştir.

Araştırmacılar, soya isoflavonları olan genistein, daidzein ve aglikonlarının çokça tüketilmesinin ciddi anlamda prostat kanser riskini azalması ile bağlantılı olduğunu rapor etmişlerdir. Ortalama en yüksek isoflavon alımının (89.9 mg/günlük) en düşük isoflavon alımı (30.5 mg/günlükten az) ile karşılaştırıldığında risk değerlerinde %58 oranında bir azalma görülmüştür.

Japonya’da büyük ölçekli, nüfusa dayalı, ileriye dönük akciğer kanseri çalışmasında, hiç sigara içmemiş insanlarda isoflovan alımı, azalmış akciğer kanser riski ile ilişkiliydi. Japonya-Tokyo’daki National Cancer Center araştırmacıları, sigara içmeyen ve düzenli olarak soya tüketen kadın ve erkekler, yine sigara içmeyen ama ara sıra isoflovan tüketenlere oranla daha az kanser riskine sahiptiler.

Günlük İhtiyaç Ne Kadar?

Günlük tüketim miktarı 40-50 mg.dır. Kemik yoğunluğunu geliştirmek için, kalsiyum ve magnezyum takviyeleri de öneriliyor. Farklı markalı isoflavonlar değişik miktarlarda aktif içeriğe sahip olabilir. Güvenilir bir üreticinin standartize ürünlerinin kullanılması tavsiye edilir.

Yan Etkileri Var mı?

Soyaya alerjisi olanlar, deri reaksiyonları, kaşıntı, soluma güçlüğü, hırlama, kusma, ishal ve tansiyon düşmesi ile karşılaşabilirler. Soya isoflavonları, iyot alımını engellediklerinden tiroid fonksiyon bozukluklarına sebep olabilirler, bu yüzden hipotroidi olanlar soya besinlerinden uzak durmalıdırlar.

Soyanın tiroid bezi üzerinde önemli etkileri olduğu saptanmıştır. İsoflovanların, tiroid ilaçlarının emilimlerini azalttığı gözlemlendiğinden, tiroid bozuklukları yaşayan bireylerin isoflovan kullanmadan önce doktorlarına danışmaları gerekir.

Karşı Görüş

Soya karşıtları, yüksek göğüs kanseri riski altında olan kadınlarda, soya isoflavonlarının endişe yaratacağını savunmaktadırlar. Bu iddia, soya isoflovanlarının, insan vücudunda, steroid ostrojen gibi davrandıkları gerçeğinden kaynaklanır. Bu yüzden Cornell University ‘ndeki Sprecher Institute yetkilileri; soya isoflavonlarının, kadın ostrojen etkilerini güçlendirerek göğüs kanseri oluşumunu destekleyebileceğini söylemektedirler.

---------

Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.

Share on:

“İsoflavon Nedir?” üzerine 2 yorum

  1. Kemik erimesi kac gunde kendini belli ediyor/teşhis konulduktan ne kadar zaman sonra kemik erimesi basliyor yani kac aydan sonra kemikler yavas yavas kirilmaya basliyor

Yorum yapın

css.php