Hyaluronik Asit Enjeksiyonu ve Osteoartrit

Yavaş gelişen, ilerleyici eklem ağrısı ve hareket kısıtlılığı ile kendini gösteren ve sakatlıklara sebep olabilen osteoartrit, en fazla rastlanan kronik eklem hastalığıdır. Osteoartrit tedavisinde analjezikler ve non-steroid anti-inflamatuvar ilaçlar, fizik tedavi, egzersizler, steroid ve hyalüronik asit gibi intraartiküler ajanlar, glukozamin-kondroitin sülfat ve topikal kapsaisin gibi uygulamalardan yararlanılır.

Araştırmalar hyaluronik asit preparatlarının non-steroid anti-inflamatuvar ilaçlarla kıyaslanabilir olduğunu ve intraartiküler steroidlerden daha uzun süreli etki gösterdiği sonucunu vermektedir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi 1997 ‘de diz osteoartrit’te intraartiküler hyaluronik asit tedavisini onaylamıştır. Amerikan Romatoloji Birliği ve Amerikan Ortopedik Cerrahlar Akademisi tarafından diz osteoartrit tedavisi kılavuzlarına konmuştur. Genellikle 2. enjeksiyondan itibaren hastaların büyük bir bölümünün ağrısında azalma başlar ve bu durum yaklaşık 9–12 ay devam eder. Hastalığınn derecesi ve kıkardak kaybının miktarı, deformiteler, kas güçsüzlüğü ve obezite hyalüronik asit tedavisinin etkinliğini belirleyen faktörler arasındadır.

Hyaluronik Asit Nedir?

Hyaluronik asit, tüm canlı organizmalarda bulunan doğal bir maddedir. Yumuşak bağ dokusunda ve gözü çevreleyen sıvıda, yüksek konsantrasyonlar halinde bulunur. Ayrıca, bazı kıkırdak ve eklem sıvılarında ve cilt dokusunda da mevcuttur. Hyaluronik asit, cilt dokusunda, kolajen ve elastin lifleri arasındaki boşluğu dolduran jöle benzeri bir maddedir. Normal eklemde hyaluronik asit molekül ağırlığı 4–5 milyon dalton kadardır. Ortalama bir diz eklemindeki hyaluronan miktarı 4–8 mgr’dir.

Cilt

Hyaluronik asit kendi hacminden bin kat fazla su tutabildiği ve enjekte edildiği bölgede uzun süre şeklini koruyabildiği için en fazla tercih edilen dolgu maddesidir. Hyaluronik asit, suyu kişinin hücrelerinde, özellikle cilt hücrelerinde kilitlemektedir. Bu su, cildin elastik ve kolajen fonksiyonunu korumak için gereklidir. Yoksa, kişinin kırışıklıkları belli olmaya başlar. Bazı kadınlar daha genç görünen bir cilde kavuşmak için hyaluronik asit takviyeli ürünler kullanırlar. İğne ile yapılan uygulama 6 ay ila 12 ay arasında etki gösterirken, dıştan serum uygulamasında ise bu süre 1 ila 2 ay arasıdır. Daha önce uygulanan kollajen enjeksiyonlarında ortaya çıkan alerjik proplemlerin görülmemesi, uzun süreli kırışıklığı azaltıcı etkisi ve derinin su tutma işlevini yeniden sağlaması nedeniyle hyaluronik asit daha fazla tercih edilen bir yöntem olmuştur.

Eklemler

• Daha önce de sözü edildiği gibi, hyaluronik asit, eklemlerin düzgün fonksiyonu için de oldukça önemlidir. Eklem ağrısına neden olan bir çok faktörün dışında, en önemli sebeplerden biri, hyaluronik asit düzeylerindeki azalmadan kaynaklanan hatalı yağlanmadır. Artrit ve başka ağrılı vakalarda, ekrem ağrısıyla başetmek için, hyaluronik asit içeren ilaçlar kullanılır. Pozitif sonuçları gözlemledikten sonra bir çok doktor, artrit ve kuru gözler gibi vakalarda hyaluronik asitin belirli dozlarına sahip takviyeleri tavsiye etmektedirler.

• Son 30 yılda, romatoloji, oftalmoloji ve yara tedavisi dallarındaki rahatsızlıkların tedavilerinde, hyaluronik asitin sentetik formları geliştirilmiştir. Son zamanlarda, hyaluronik asitin sentetik formları yüz dolgusunda da kullanılmaktadır.

• Şimdiye kadar olan yazılı literatüre göre, osteoartrit tedavisinde, farmakolojideki sınıfı, yavaş çalışan ilaçlar olarak belirlenmiş doğal yollarla elde edilen  hyaluronik asit ve daha da yeni formülasyonları pazarda yerini almıştır.

• Bu bileşenlerin, osteoartritin ağrılı semptomlarını hafiflettiği gibi, osteoartritli eklemlerin fonksiyonlarını da ilerlettiği belirtilmektedir. Pozitif klinik sonuçlar, osteoartiritik eklem sıvısı içeriklerinin normalizasyonu ile ilişkili eklem içi sıvı enjeksiyonunun doğrudan ve dolaylı etkileri ve azalmış enflamasyona dayandığını göstermektedir.

• Hyaluronik asit  eklem içi sıvısındaki patolojik değişiklikler, azalmış moleküler ağırlık ve konsantrasyon, eklem içi sıvı enjeksiyonu (viskosuplemantasyon) kavramına yol açtı. Viskosuplemantasyon, ilk kez 1987 yılında, Japonya ve İtalya’da klinik kullanıma girdi. Bu tarih, Kanada’da 1992, Avrupa’da 1995 ve Amerika’da 1997’dir. Son zamanlarda, Amerika’da iki ayrı hyaluronik asit ürünü mevcuttur: Doğal oluşan hyaluronik (Hyalgan) ve sentetik hylan G-F 20 (Synvisc).

• İntraartiküler hyaluronan enjeksiyonlarının etkinliğini değerlendirmek adına, bir çok çalışma yürütülmüştür. 1970 ve 1980 yılları arasında başlayan ilk çalışmalar, dizlere uygulanan hyaluronan’ın yararlarını gösterdi. Daha yakın zamanlarda, Dahlberg ve iş arkadaşları ile Henderson ve çalışanları, çift kör, randomize, plasebo kontrollü deneylerde, intraartiküler hyaluronan’ın plasebo üzerinde hiçbir yarar sağlamadığını gözlemlediler. Lohmander ve arkadaşları da yakın biçimde, bütünsel tedavi ve plasebo grupları arasında belirleyici farklılıklar bulamamışlardı, ancak, 60 yaş üstü daha şiddetli semptomlara sahip alt grup hasta analizinde, hyaluronan enjeksiyonlarının yararlı etkileri ortaya çıktı.

• Diz osteoartrit terapisinde çapraz bağlantılı hylan kullanılarak çeşitli klinik çalışmaları idare edildi. Almanya’da çapraz bağlantılı hylan kullanılarak yürütülmüş dört ayrı çalışmanın özeti hylan terapisine girmiş hastaların, plasebo almış  %29 hasta oranıyla karşılaştırıldığında, %71 oranında mükemmel sonuçlar gösteriyordu. 6 ay sonra, hylan ile tedavi edilmiş hastaların %53’ü; plasebo almış olanların %22’sine oranla hala ağrı tedavisine ilişkin mükemmel sonuçlar göstermekteydi. Çift kör, randomize, plasebo kontrollü hylan kullanılmış deneyde, 26 haftada, %39-71 oranındaki hylan kullanılmış hastalar; %13-45 plasebo uygulanmış hastalara oranla, semptomlardan kurtulmuşlardı.

• İntraartiküler hylan ve NSAID tedavisinin karşılaştırıldığı randomize bir başka çalışma yapıldı. 12 hafta sonunda, hylan’ın NSAID tedavisi kadar etkili olduğu, 26 hafta sonunda da NSAID’den daha üstün olduğu görüldü.

• Bir başka klinik çalışması sonuçları, 458 hylan enjekte edilmiş dizin %80’inin olumlu karşılıklar verdiğini ve ortalama etki ömrünün 8.2 ay olduğunu göstermiştir.

• İntraartiküler olarak uygulanan hyalüronik asit eklem içinde 1-3 gün kalabilmesine karşın, 6 ay ila 1 yıllık klinik iyileşmenin nedeni; dışardan verilen hyaluronik asitin endojen hyaluronik asit  sentezini stimüle edebilmesidir.

Yan Etkileri Neler?

Şüphe yok ki, hyaluronik asit sağlığa bir çok yararı mevcuttur. Ama, unutulmamalıdır ki,hyaluronik asit oral ve enjeksiyon takviyelerinin kullanımında bazı yan etkiler de söz konusudur. Kaşıntı, cilt sorunları, alerjik reaksiyonlar, şişlik, bunlardan bir kaçıdır. Çocuk veya hamile ya da emziren kadınlar için güvenliği ve etkinliği kanıtlanmamıştır.  Anne sütü ile atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Ayrıca yumurta ve kuş tüyüne karşı alerjisi olanlarda alerjik reaksiyonlara karşı dikkatli olunması gerekir.

Hyaluronik Asit Takviyeleri

Farklı formlarda hyaluronik asit takviyeleri mevcuttur.

Oral

Oral formda bulunan hyaluronik asit takviyeleri, çeşitli eklem bozukluklarını tedavide kullanılır. Diz ekleminde osteoartrit bulunan 20 hasta üzerinde yapılan plasebo kontrollü bir çalışmada, 8 hafta içinde, 10 hastaya 80 mg oral hyaluronik asit, diğer 10 hastaya da plasebo verildi. Ekip lideri Douglas S. Kalman’ın 2008’de “Nutrition Journal” da yayınladığına göre; hyaluronik asit alanlar, ağrı, sosyal ve fiziksel fonksiyon konusunda belirgin ilerlemeler kaydetmişti. Çalışma; oral hyaluronik asit takviyesinin, osteoartrit hastalarının yaşam kalitelerini yükselttiği ve yeni çalışmaları garantilediği şeklinde sonuçlandı.

Oral takviyeler, eklem ve bağ dokusu ağrısına rahatlık sağlar ve hareketliliği arttırır; ama, çalışması zaman almaktadır; çünkü oral dozların toplanmak için zamana gereksinimi vardır.  Tabii ki oral dozla ilgili belirli bir iyileşme zamanı verilemez.

Takviyelerin sonuçları genellikle kendilerini, bir ay sonra gösterirler; daha az zamanda etkileşim yaşayanlar da vardır kuşkusuz. Unutmayın ki, sonuçlar görünmeye başlasa da, takviye alımına devam edilmelidir.

Enjekte edilmiş hyaluronik asit etkisini daha yavaş yitirdiğinden, aylar ya da yıllar içerisinde yinelemek gerekirken, oral takviyelerin yarı-ömrü; günlerdir ve hemen hemen günlük olarak yinelenmelidir.

Hyaluronik Asit Enjeksiyonu

Kas-İskelet ve Cilt Hastalıkları Ulusal Enstitüsü’ne göre; hyaluronik asit enjeksiyonları da, diz ya da kalça osteoartrit tedavisinde kullanılır. Hyaluronik asit, ağrıyı azaltmak, eklemi yağlamak ve esnekleştirmek için direkt olarak diz ya da kalça eklemine enjekte edilir. Arzu edilen sonuca ulaşmak için, 3 ya da 5 enjeksiyon gerekmektedir. Sadece konunun uzmanları tarafından enjekte edilmelidir.

Yeni Zellanda Dermatoloji Birliği’nin bir raporuna göre, “ Vücuda enjekte edilmiş doğal hyaluronik asit gibi; imal edilmiş  hyaluronik asit de, eninde sonunda yakılıp vücut tarafından emilecektir. Bir çok vakada, hyaluronik asit takviyesi 6-9 ay arası etkisini sürdürür.” Bir başka deyişle,  hyaluronik asit enjeksiyonları kalıcı değildir, ama diğer geçici enjeksiyonlardan daha uzun sürer. Eğer konunun içinde iseniz doktoronuzla konuşmanız gerekir.

Eklem bazında; doktorlar, en azından 20 yıldır osteoartrit semptomu tedavilerinde eklem sıvısına direkt olarak hyaluronik asit enjeksiyonu yapmaktadırlar. Yaşlandıkça kendi vücudumuzun ürettiği hyaluronik asit inceldiğinden, yapılan enjeksiyonlar eklem üzerine bir yastık ilave edilmiş gibi durabilir.

0.5–7 milyon dalton molekül ağırlıkları arası değişen farklı hyaluronik asit preparatları mevcuttur;

Hyalgan: 0,5–0,73 milyon dalton

Adant :0,6–1,2 milyon dalton

Ostenil : 1,2 milyon dalton

Orthovisc : 1,7–2 milyon dalton

Synvisc : 7 milyon dalton

Synvisc ve Orthovisc horoz ibiğinden, Adant ise streptococcus zooepidermicus’un fermantasyonuyla üretilmiştir.

Hyaluronik asit türevlerinden hangisinin seçilmesi gerektiği konusunda bir araştırma olmamakla birlikte erken evrelerde düşük molekül ağırlıklı preparatlar, daha geç evrelerde ise yüksek molekül ağırlıklı ürünlerin kullanımını öneren araştırmacılar da mevcuttur.

Molekül ağırlığı ile etki arasında birbiriyle çelişen araştırmalar bulunmaktadır. 2002’de yapılan bir araştırma sonucuna göre en etkin hyaluronik asit molekül ağırlığı 0,5–0,73 milyon dalton olduğu belirtilmesine rağmen  2003 yılında yapılan meta analiz çalışmasında ise hyaluronik asit molekül ağırlığının etkinlikle doğru orantılı olarak arttığı belirtilmiştir. ESCISIT çalışma grubunun 2003 yılında Avrupa Romatizma ile Mücadele Birliği için hazırladığı raporda diz osteoartritinde hyaluronik asit’ler değerlendirilmiş ve yüksek molekül ağırlıklı olanların tercih edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Cilt Takviyeleri

Hyaluronik asit, cildin doğal bir bileşenidir ve nemlendirirken, cilde besin sağlamak için cilt kremlerinde kullanılır. Hyaluronik asitin nemi tutmakla ilgili mükemmel bir yeteneği vardır.

Spreyler

Hyaluronik asit spreyleri yaraları iyileştirmekte kullanılır. İyileşmeyi ilerletmek için yaralanmış bölgeye hafifçe uygulanır. Sprey solunmamalı ve ateşe yakın yerlerde kullanılmamalıdır.

---------

Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.

Share on:

“Hyaluronik Asit Enjeksiyonu ve Osteoartrit” üzerine bir yorum

  1. Merhaba ben hyluronic acid serumunu cildime uyguluyorum. Cilt yenileme özelliği için kullanıyorum. Fiyat olarak en uygunu doa kozmetik satıyor..

Yorum yapın

css.php