Çeşitli araştırmalar diyetle yüksek oranda C vitamini alımının, kalp krizinden ölümü ve inmeyi azalttığını göstermektedir. Antioksidan etkisi olan bu vitaminin arterlerin kollajen yapısını güçlendirdiği, tansiyonu düşürdüğü ve trombosit agregasyonunu önlediği belirtiliyor.
C Vitamini ve Kalp Sağlığı
Amerikalı araştırmacılar, C vitamininin, damarları açtığını ve kalp rahatsızlığından kaynaklanan göğüs ağrılarını hafiflettiğini tespit ettiler. Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün yayın organında yayınlanan araştırma raporunda, C vitamininin, ani kalp krizlerini ve inmeleri önlediği açıklanmştır. Oregan State Üniversitesinin Linus Pauling Enstitüsü’nden Dr.John F.Keaney tarafından yapılan araştırmalarda, günlük 500 mg alınan C vitamininin, kalp damarlarını rahatlattığı ve kriz riskini azalttığı belirtilmiştir.
C vitamini eksikliği, inme riskini artırabilir. C vitamini eksikliği olan aşırı kilolu ve yüksek tansiyonlu erkeklerin, C vitamini eksikliği olmayan erkeklere göre 2,5 kat daha fazla inme riski taşıdıkları belirlenmiştir. 2419 Finli erkek üzerinde yapılan araştırma, Amerikan kalp kuruluşu yayın organında rapor edilmiştir. Tokyo Tıp Araştırma Enstitüsü’nden Tetsuji Yokoyama, kanlarında çok düşük düzeyde C vitamini olan kişilerin % 70 inme ve beyin kanaması riski altında olduklarını açıklamıştır. Kanda 28.4 mikromol/litre C vitamini düşük, 64.96 mikromol/litre ise yüksek oran olarak kabul belirtiliyor.
Diğer bir çalışmada C vitamini verilen 11.348 erişkin 5 yıl boyunca takip edilmiştir. Kardiyovasküler rahatsızlıklara ve tüm nedenlere bağlı ölümlerin yüksek doz C vitamini kullanan grupta, düşük C vitamini alanlara göre % 48 daha az olduğu tespit edilmiştir. İtalya’da Pisa Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre C vitamini, yüksek tansiyonu olanlarda aşırı hızlı çalışan sinir sistemini yavaşlatarak, tansiyonunun düşmesini sağlıyor. Araştırmacılar, yüksek tansiyonu olan 12 katılımcıya yaklaşık olarak 3 gr C vitamini enjekte etmişler ve 20 dakika sonra yapılan testlerde hastaların kan basıncında ortalama % 11 oranında düşüş tespit etmişlerdir.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
