Klorofil Nedir?

Klorofil nedir, onu özel hale getiren nedir ve ondan ne tür yararlar sağlayabilirsiniz? Muhtemelen klorofilin bilinen birçok faydasından birine aşinasınızdır. Bilim ve araştırma alanında klorofilin faydaları uzun yıllardır keşfedilmiştir. Bu yazı size klorofil ve sağlığa olan yararları hakkında bazı temel bilgiyi sağlar.

Klorofil Nedir ve Ne Yapar?

Klorofil fiilen bitkilerdeki yeşil pigmentasyonun (renklenmenin) nedenidir.  Klorofil bitkilerde fotosentez gerçekleştirmek için güneşten enerjiyi emer. Bitkiler için klorofil, insanlar için kan neyse odur. Bitkilerin büyüme ve soluma gibi birçok metabolizma işlevlerinde önemlidir.

İlginç şekilde, klorofil kimyasal olarak insan kanına kompozisyon olarak benzerdir, sadece klorofilde merkez atom magnezyumdur, oysaki insan kanında demir merkezidir. Bu ve klorofilin bitki metabolizmasında merkezi olması bilim adamlarının klorofilin insanlara benzer yararlar sağlayıp sağlamayacağını araştırmaya itmiştir. Bir dizi klorofil araştırması insan sağlığına klorofilin potansiyel yararlarını keşfetmeye odaklanmıştır.

Klorofil Ne İşe Yarar? Klorofilin Sağlığa Faydaları

Antioksidan gıda, anti inflamatuar ve yaraları iyileştiren özelliklere sahiptir. Aşağıda klorofilin bazı bilinen faydaları sıralanmıştır:

• Dokuların oluşması ve tamirine yardımcı olduğu görülmüştür.

• 1940’larda klorofilinin test tüplerinde belirli anerobik bakterilerin büyümesini yavaşlattığı ve hayvanlardaki deneysel yaraların iyileşmesini hızlandırdığını gösteren çalışmalar, insanların açık yara tedavilerinde klorofilin solüsyonları ve yağları kullanmaya özendirmiştir. 1940’lar ve 50’ler sonlarında, kontrolsüz bir dizi çalışmada, vasküler ülser ve basınçlı (dekübit) ülser gibi yavaş iyileşen yaralı hastalarda, haricen klorofilin kullanımının, çok daha etkin iyileşme sağladığı rapor edilmiştir.

• Klorofilin; peptit ülser ve gastrointestinal sistemde dahili olarak oluşan yara tedavilerini hızlandırmakta da etkili olabilir. Çeşitli çalışmalar, geleneksel tedavilere direnç gösteren ülser tedavilerinde klorofilin kullanımını belgelemiştir. Sonuçlar gerçekten hayret vericidir. Offenkrantz çalışmasında, kronik ülseri olan 27 hastadan 20’sinin, 24-72 saat içerisinde ağrı ve diğer semptomları iyileşme göstermiştir. İki hafta içerisinde, 24 vakadan 20 tanesi, röntgenlerde de görüldüğü üzere, hasarlı dokularda tam iyileşme göstermiştir. Bu raporlar, şiddetli, uzun sürmüş sorunlardan etkileyici iyileşme vaka açıklamalarını da içermektedir.

• Klorofil her gün soluduğumuz ve içimize aldığımız hava kirliliğini nötralize etmeğe yardımcı olur – sigara içenler için iyi bir takviyedir.

• Magnezyumu etkin şekilde iletir ve kanın çok ihtiyaç duyulan oksijeni hücrelere ve dokulara taşımasına yardımcı olur.

• Kalsiyum ve diğer ağır minerallerin asimilasyonunda ve kıskaçlanmasında yararlı olduğu görülmüştür.

• Kırmızı kan hücrelerinin oksijen teminini iyileştirmek için iyi bir potansiyele sahip olduğu tespit edilmiştir. Dr. Rothemund, klorofilindeki porfirinlerin, küçük dozlarla beslendiğinde bir takım hayvanlardaki  alyuvarların sentezini uyardığını keşfetmiştir.  Dr. Arthur Patek, demir eksikliği anemi tanısı taşıyan 15 hastaya demir ile birlikte farklı dozlarda klorofilin  verildiği bir çalışma yönetmiştir. Tek başına demir bu durumu tersine çevirebilse de, Dr. Patek, demir ile birlikte klorofilin verilmesinin, alyuvarlar ve hemoglobin düzeylerinin çok daha hızlı yükseldiğini gözler önüne sermiştir.

• A, C ve E gibi diğer vitaminlerle, klorofilin sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikalleri nötralize ettiği görülmüştür. Serbest radikaller için kullanılabilecek antioksidan besinler arasında yer alır. Antioksidan yiyecekler ciddi hastalıklara karşı koruyucu görevi görürler ve hastalanma riskini azaltırlar. Bilinçli ve sağlıklı beslenme için antioksidan içeren besinlere daha sık yer verilmesi doğru bir davranış olacaktır.

• Klorofil aynı zamanda kötü nefes, idrar, dışkı ve vücut kokusu gidermekte etkin bir koku gidericidir.

• Vücutta başlıca farklı organlarda kanserojenlerin DNAya bağlanma yetisini azaltabilir.

• Klorofil kalsiyum oksalatlı taş rahatsızlıkları için de kullanımıştır.

• Bazı anti aterojenik faaliyetleri vardır.

• Enfeksiyon kapmış yaraları doğal olarak tedavi etmekte kullanılır.

• Anti mütajen ve anti kanserojen özellikleri vardır böylelikle vücudunuzu toksinlere karşı korumaya ve ilaç yan etkilerini azaltmaya yardımcı olur. Aflatoksinlere karşı koruma ile ilgili bir çalışmada, 4 ay boyunca günde 3 kez 100 mg.lık dozlar kullanılmıştır.

• Klorofilinin etkileri ile ilgili araştırmalar, kanser alanına odaklanmıştır. Bu araştırmalar uygulanırken, genlere zarar veren aflatoksin adlı kanserojen maddelerin, klorofilin tarafından engellenebildiği bulunmuştur. İnsanlar üzerindeki araştırma çalışmaları aflatoksinin DNA’ya verdiği hasarın, 4 ay boyunca günde 3 kez 100 mg. klorofilin takviyesi ile %55 oranında azaltılabileceğini göstermiştir.

• Oregon State University Linus Pauling Institute’deki araştırmacılar, klorofilinin, kanseri önleme ve tedavi potansiyeline sahip olduğunu ifade etmişlerdir. International Journal of Cancer’da yayınlanmış olan bulgular, klorofilin, ribonükleotid redüktaz adlı hücresel enzimi etkisiz hale getirdiğini göstermiştir. Bu enzim, hücrelere, hücre bölünebilmesi için gerekli temel madde olan DNA’yı üretebilmeleri için gereklidir. Öyle ki, ribonükleotid redüktaz aynı zamanda, kanser kemoterapi ilacı hydroxyurea’nın da hedefidir. The Oregon State’deki araştırmacılar, klorofilinin, kolon kanserine karşı, hydroxyurea’ya oranla, 10 kat daha fazla etki sağladığını bulmuşlardır.

• “Klorofilin“;  klorofil’in, yarı-sentetik bir sodyum/bakır türevidir. 50 yılı aşkın bir süredir besin takviyesi ve alternatif tedavi olarak kullanılmaktadır, çünkü raf ömrü doğal klorofilden daha uzundur ve doğal klorofilin bazı formlarından daha ucuza mal olmaktadır. 2005 yılında Hollanda’da, klorofil ve klorofilin etkilerini karşılaştıran bir çalışma yapılmıştır. İnsanların diyetlerinde kırmızı ete daha fazla ağırlık vererek yeşil sebzeleri es geçmeleri kolon kanseri sebeplerinden biridir. Fareler üzerinde, diyet ‘hem’ kullanılarak böylesi bir diyet uygulanmıştı. ‘Hem’ ; kırmızı et bakımından zengin ve yeşil sebze bakımından zayıf olan ve bir çok kişinin uyguladığı diyet tipi, citotoksisitede şaşırtıcı bir çoğalmaya sebep olur. Çalışma, suda çözünür klorofilin değil de, klorofil’in,  hem-teşvikli etkileri bütünüyle önlediğini göstermişti. Her ne kadar klorofilin, doğal klorofil’e yakın yararlar sergilese de, bu çalışma, doğal seçeneğin en azından bir uygulamada ezici üstünlüğe sahip olduğunu göstermiştir.

Klorofil Kaynakları

Yegâne bariz klorofil kaynakları yeşil yapraklı bitkilerdir. Yeşil yapraklılar sağlıklı beslenme için diyetinizde kullanabileceğiniz sağlıklı yiyecekler arasında yer alırlar. Ancak, pişirme klorofilin büyük bölümünü imha eder. Bu yüzden pişirme sırasında dikkatli olmak ve kısa süreli pişirilmesine özen göstermek gerekmektedir. Şayet klorofilin yukarıda sözü edilen yararlarından istifade etmek istersiniz, diğer bir yol düzenli ihtiyacınızı klorofil takviyesi ile almaktır.

Klorofil ekstreleri, klorofil likit solüsyonları ve klorofil tabletleri artık rahat şekilde bulunabilir ve eczane ve sağlık mağazalarında satılmaktadır. Likit veya tablet şeklinde olsunlar klorofil daha güçlü bir immün sisteme, güçlü doku ve organlara ve doğal olarak sağlıklı bir vücut ve hayata sahip olmanıza imkân verir.