DMAE Nedir ve Ne İşe Yarar?

DMAE Nedir? DMAE (dimetilaminoetanol veya deanol) balıkta; özellikle somon ve sardalyada yüksek konsantrasyonlar şeklinde doğal olarak bulunan bir besindir. Ek olarak, insan beyni de az oranda DMAE üretir. İnsan beyni yaşamsal fonksiyonlarını, bünyesinde bulunan küçük miktarlardaki DMAE ile yerine getirir.

DMAE; vücudun prokain metabolik sürecinde ürettiği bir araüründür. Yumuşak bir etkiye sahip, merkezi sinir sistemi uyarıcısıdır. Etkisi amfetaminleri çağrıştırsa da, böylesi bir madde değildir.

DMAE Faydaları

DMAE, seri bir şekilde kan-beyin bariyerini aşabilen, ve beyin fonksiyonlarında hızlı değişikliklere neden olabilen acetilkolin nörotransmiterinin öncülüdür.

Deanol adlı DMAE’nin reçeteli formu yaygın anlamda 1960 ve 70’lerde; çocuklardaki davranışsal sorunları tedavi etmekte kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonralarda bu sorunların bazıları ADHD ya da Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu şeklinde adlandırılmıştır. 1974 ve 75 yıllarında yapılan iki çift-kör çalışma; DMAE takviyeleri kullanan çocukların test sonuçlarında şaşırtıcı gelişmeler kaydetmiştir.

Riker Laboratories Deanol adlı reçeteli bir ilaç geliştirmiştir. Bu madde, DMAE’nin p-asetamidobenzoat tuzudur ve çok benzer bir etkiye sahiptir. Rikel, DMAE benzeri ürününü, öğrenme güçlüğü, başarı eksikliği, kısalmış dikkat süresi, hiperaktivite, okuma ve yazma güçlüğü, bozuk hareket koordinasyonu ve çocuklarda davranış sorunları için pazarlamaya başladı. Bu ilaç, FDA’nın, “ihtiyatlı olma” politikası nedeniyle Amerika’da satılmamaktadır. FDA, Riker’in, Deanol’in etkinliğini, yeni, ve  daha yüksek FDA standartlarına bağlı olarak tekrar test etmesini istedi. Belli ki Riker, ürünü satmaya devam etme hakkını koruyabilmek adına milyonlarca dolar harcamayı göze alamadı. Böylece Deanol “yetim” ilaç olarak kaldı!

DMAE ile ilgili bir makalede, iki adet çalışmadan söz edilmektedir. Hiperkinezi tanısı konmuş 6-12 yaş arası 50 çocuk, DMAE’nin plasebo ile karşılaştırıldığı çift kör bir çalışmaya katılmıştır. (Konulan tanı, günümüzdeki ADHD tanısı ile aynıdır.) Üçüncü haftada doz günlük 300 mg’dan 500 mg’a çıkarılmış, ve 10 hafta boyunca sürdürülmüştür. Plaseboya oranla, tedavi grubunda ortaya çıkan değerlendirmeler, istatistiksel olarak anlamlı test puanı gelişmeleri göstermiştir.

1974 yılında bir başka bir çift kör DMAE’nin metilfenidat (Ritalin) ve plasebo karşılaştırması deneyi, belirsiz “öğrenme güçlüğü” tanısı altındaki çocuklar (yine bugünkü teşhis ile ADHD) ile yapıldı. Çalışma, iki tedavi grubunda da 10 haftalık periyod sonunda, yine oldukça anlamlı test puanı gelişimi bulguladı.

DMAE, bilişsel bozukluk sorunu yaşayanların hafızalarını geliştirmeye yardımcı olabileceği, “Journal Psychopharmacology”nin 2009 sayısındaki notlarda yer almaktadır.

Princeton, NJ mensuplarından Dr. Carl Pfeiffer tarafından yapılan bir çalışma da, öğrenme güçlüğü, ADD gibi dikkat süresi ve davranış sorunları yaşayan deneklerin DMAE kullanmaları, ilerleme kaydetmelerine neden olduğunu göstermiştir. Doktor, azalmış rahatsızlık ve gelişmiş eğitimsel beceri de kaydetmiştir.

Almanya’da yeni yapılmış bir çalışma, borderline duygusal bozukluk ve depresyon teşhisli hastalarda EEG (elektroensefalogram) ve psikometrik test kombinasyonu ile DMAE kullanımı değerlendirildi. Araştırmacılar, yükselmiş dikkat durumunun karakteristik özelliği olarak, azalmış teta ve alfa dalgalarında DMAE kullanımı sonuçları buldular. İlaveten denekler çoğalmış aktivite ve iyileşmiş bir ruh durumu raporu verdiler.

Richard Hochschild, meyva sinekleri ve farelerin  ortalama ve maksimum yaşam süreleri üzerinde, DMAE etkisini araştırdı. Normalde fare türünün, bir çok tür içinde daha kısa ömürlü olmasına karşın, DMAE, ortalama ömrü  %27’ye kadar uzattığını gördü.

DMAE ve Cilt Sağlığı

DMAE’nin bir diğer özelliği antioksidan ve hücre zarı stabilizatörü olmasıdır. Antioksidanlar serbest radikalleri etkisiz hale getirerek sağlıklı hücrelere, vücut proteinlerine, hücre DNA’sına saldırmasını engellerler. DMAE, özel moleküler yapısı sebebiyle, hücre zarının yapısına katılarak onun bir parçası olur. Bu şekilde hücre zarı, baskıya daha dayanıklı hale gelir ve stabilize olur. Klinik çalışmalar DMAE’nin, yaşlanma sürecini hızlandıran hücresel atık depolarını azalttığını göstermektedir.

Belçikalı bilim adamlarının yaptığı, gönüllü katılımcıların derileri üzerinde DMAE etkisini araştıran çift kör bir çalışmada, bilim adamları “gevşek deri” üzerine %3 konsantre DMAE içeren bir jel uyguladılar. Kesme dalga yayılımı adını verdikleri bir teknik uygulayarak, DMAE formülünün çoğalmış kesme dalga hızı ile sonuçlandığını gördüler. Sonuç olarak, DMAE cildi koyulaştırmış ve sıkılaştırmıştı. DMAE’nin oral yolla uzun süreli kullanımınında da aynı sonucu doğuracağı belirtilmiştir.

Nasıl Kullanılıyor?

DMAE kullanırken günlük düşük dozlarla (125 mg.) başlanması, ve gereksinime göre yavaşça 500 mg.a çıkılması tavsiye edilmektedir. Asetilkolin sadece DMAE’nin varlığı ile üretilemez, B vitamini de gereklidir. (Biotin, Folik Asit, B6 vb.) Bu yüzden bilişsel beceride ilerleme bekleyenler bu besinleri birlikte kullanmalıdır. DMAE ile ciltlerini yenilemek isteyenler, arakidonik asit üretimini önleyen C vitamini takviyesini de unutmamalıdırlar.

DMAE Yan Etkileri Var mı?

DMAE dozunu yavaş başlayarak ayarlamak önemlidir. DMAE, sinir sistemini fazlaca uyarabilir. Bunun sonucu, başağrısı, gergin kaslar, ve uykusuzluk olabilir. Belirli tipteki epilepsisi olan hastalar, doktorlarının yakın takibinde olmalıdır. Manik hastaların DMAE kullanmaması gerekir, çünkü depresif fazı derinleştirebilir.

---------

Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.

Share on:

Yorum yapın

css.php