Afrodizyak Nedir Afrodizyak Besinler Afrodizyak Bitkiler Nelerdir?

Afrodizyak Nedir ve Afrodizyak Besinler Hangileridir? Afrodizyaklar, cinsel performansı ve cinsel uyarılmayı arttıran belirli yiyecek ya da kokulardır. Dünya üzerindeki bir çok kültür, iktidarsızlığı iyileştirecek ya da daha fazla zevk almayı sağlayacak bitkisel afrodizyakları keşfetmişlerdir.

Afrodizyak Besinler ve Bitkiler

Ginseng : Binlerce yıldır kullanılan ginseng bitkisi günümüzde de oldukça tanınmakta olan popüler bir bitkidir. Cinsel sağlık ve genel enerji düzeyini artırmak amacıyla kulanılmaktadır. Birkaç farkli ginseng vardır. En etkilisi panax ginseng olarak bilinen kırmızı ginsengdir.

Herhangi bir hastalık için reçeteli ilaç kullanıyorsanız doktorunuza danışmadan ginseng kullanmayın.

Piyasada satılan birçok ginseng ürünü sahte ya da yetersizdir. Ginseng olarak satılan bazı ürünlerde ginseng yerine kafein çıkmıştır. Bu yüzden kalitesinden emin olduğunuz üreticileri seçin.

Demir Dikeni (Tribulus Terrestris) : Demir dikeni hindistanda yetişen, sıklıkla ayurveda geleneğinde kullanılan bir bitkidir. Andalus Üniversitesi Tıp Okulu’da yapılan klinik araştırmalarda, demir dikeninin düşük libidolu ya da iktidarsız erkeklerde kullanımının  yüksek libido ve ereksiyonda gelişmeyi sağlayabildiği belirtilmektedir. Dr. Sarah Brewer, demir dikeninin, genital ve üriner sistem üzerinde geniş bir olumlu etkiye sahip olduğunu, yüksek tansiyonu düşürdüğünü ve sağlıklı erkeklerdeki testesteron düzeyini yükselttiğini rapor etmiştir. 250 mg.lık dozların, günlük olarak erkeğin libidosu üstünde olumlu etkiler bıraktığı söylenmektedir.

Yohimbin
: Afrika’da yetişen yohimbin ağacından elde edilir. Yohimbe kabuğundaki yohimbin maddesinin penise kan akışını artırdığı ve uyarıcı olarak etki ederek ereksiyona yardımcı olduğu belirtilmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Enstitüsü’nün raporuna göre, araştırmalarda erkeğin ereksiyon sorunlarına çözüm sağladığı görülmüştür. Yohimbin Amerika’da ereksiyon sorunlarında kullanılan bir ilaçtır. Viagradan sonra popülerliğini kaybetmiştir. Gıda takviyesi olarak satılan ürünlerde yeterli kadar yohimbin bulunmadığı için etkisinin olmadığı belirtilmektedir.

Yohimbin yüksek tansiyon, çarpıntı, baş ağrısı gibi yan etkilere neden olabilir.

Karaciğer, böbrek, prostat, şeker hastalığı gibi sorunları olanların kullanmaması gerektiği belirtilmektedir. Antidepresan ilaçlarla beraber alınmamalıdır.

Pygenum : Afrika kiraz ağacı olarak da adlandırılan bu bitki Güney Afrika’ya özgüdür ve yüksek rakımlarda yetişir. Erkekler için en güvenli bitki olarak anılan pygenum, sabal meyvesi (saw palmetto) ile birlikte alındığında maksimum etkiye ulaşır. Bu bitkideki fitositeroller erkeğin prostatındaki hormonlarda anti-iltihapsal etki oluştururlar. Günlük doz 100 – 200 mg.dır.

Epimedyum (Azgın Teke Otu) : Geleneksel Çin tıbbında kullanılan bu bitki, binlerce yıldır erkeklerdeki iktidarsızlık sorununa çare olarak kullanılmaktadır. Piyasada çay ve kapsül olarak bulunur. Sadece önerildiği gibi kullanılmalıdır, doz aşımı kalp ve tansiyon sorunlarına yol açar. Günlük kullanımda, etkisi 3. Ya da 4. günde görülür.

L-Arginin : Vücut tarafından üretilen ikincil amino asitlerdendir. Vücut içinde üretilebilmesine karşın, L-Arginin hem ilave olarak hemde bazı yiyeceklerden alınabilir. Sperm artırıcı ve vücutta nitrik oksiti uyararak, genital bölgedeki kan akışının artırılmasına yardım eder.

Nar Suyu : Amerika’da nar suyuyla ilgili yapılan bir çalışmada hafif ve orta derecede ereksiyon proplemi yaşayan erkekler 1 ay süresince günde bir bardak nar suyu içmişler ve sürenin sonunda erkeklerin %47si ereksiyon sorunlarında azalma olduğunu belirtmişlerdir. Journal of Impotence Research da yayınlanan yazıda araştırmacıların belirtiğine göre nar suyu vücutta nitrik oksit düzeyini artırmakta, nitrik oksid de kan damarlarının duvarlarını gevşeterek cinsel organlara kan akışını artırmaktadır.

---------

Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.

Share on:

Yorum yapın

css.php