Alzheimer, beyindeki bazı sinir hücrelerinin zamanla işlevini kaybetmesi sonucu çeşitli zihinsel bozukluklarla kendini gösteren bir hastalıktır. Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar, hücreler arasında beta-amiloid proteinlerinin birikmesiyle hastalığın ortaya çıktığını belirtirken diğer bir grup ise TAU adlı proteinin hücrelerin içine çökmesinden dolayı hastalığın oluştuğunu savunuyorlar.
Alzheimera İyi Gelen Bitkiler ve Vitaminler
• Serbest radikaller, hücre zarında, hücrenin içinde, ve kromozomlarda, ciddi ölçüde bozukluklara neden olur. Nitekim, kalp damar hastalıkları, alzheimer gibi yaşlılık döneminde sıkça görülen sorunların altında serbest radikallerin aşırı derecede oluşması yatmakta.
• Alzheimer’da görülen sinir hücresi harabiyetine oksijen radikalleri ve oksidatif stresin aracılık ediyor olması, antioksidan vitaminlerin bu hastalar için olumlu katkı sağlayacağını düşündürmektedir.
• Çeşitli araştırmalar A vitamini, C vitamini, E vitamini, selenyum gibi antioksidanların alzheimer hastaları için önem taşıdığını göstermektedir. E vitamini gibi antioksidanlar beyin hücreleri hasarını azalmasına yardımcı olabilir.
• ABD’li bilimadamlarınca yapılan bir deneyde 1 ay süresince her gün E vitamini verilen farelerin beynindeki zararlı moleküllerin %10 ila %20 oranında azaldığı tespit edilmiştir. Araştırmacılar E vitamininin beyindeki hücrelere zarar veren moleküllerin panzehiri olduğunu belirtmişlerdir.
• Amerika’da yapılan bir çalışmada alzheimer hastalarının bir bölümüne üç yıl boyunca günlük doz olarak 2 bin miligram E vitamini verilmiş, diğer bölümüne ise verilmemiş ve süre sonunda yapılan incelemede yüksek doz E vitamini kullanan kişilerde hastalığın daha yavaş ilerlediği tespit edilmiştir.
• Omega-3 yağ asitlerinin, toksik plakların oluşumunu önlemede rol oynadığı belirtilen LR11 adlı proteinin seviyesini artırdığı düşünülmektedir.
• Omega-3 yağ asitleri’nin lipit peroksidasyonunu azalttığı ve vücudda bulunan süperoksit dismutaz ve glutatyon peroksidaz gibi antioksidan enzimlerin etkisi artırdığı deneysel olarak gösterilmiştir.
• Massachusetts Institute of Technology bilim adamlarınca yapılan bir deneyde; Omega-3 yağ asidi olan DHA, Uridin ile Kolin içeren diyetin, beyin hücreleri kısmen hasar görmüş farelerin hafızasının güçlenmesini sağladığı tespit edilmiştir. Araştırmacılar beyin sinir hücreleri zarar görmüş alzheimer hastalarının beyin işlevlerinin canlandırılabileceğini ifade etmişlerdir.
• Omega-3 yağ asitleri, kolin, üridin monofosfat ve antioksidanlar ve B vitaminleri gibi besin öğelerinin patentli bir kombinasyonu içeren ve Dünya Alzheimer Kongresinde açıklanan Souvenaid adlı sütün beyin hücreleri arasındaki bağlantının güçlendirilmesinde etkili olabileceği düşünülüyor. Üç ay boyunca sürdürülen bir çalışmada souvenaid’in erken dönemdeki alzheimer hastalarında olumlu etkiler sağladığı tespit edilmiştir. Bu karışımı 3 ay boyunca içen alzheimer hastalarının, hafıza testlerinde içmeyenlere göre, 2 kat daha fazla başarı gösterdiği görülmüştür.
• Boston ve Tufts üniversitelerince yapılan ve sonuçları The New England Journal of Medicine adlı dergide yayınlanan araştırma sonucuna göre kanlarındaki homosistein oranı yüksek olan kişilerin alzheimer’a yakalanma riski 2 kat daha fazla. Folik asit ve B6 ve B12 vitaminleri ise homosistein ’in zararsız başka amino asitlere çevrilmesini sağlıyor. Homosistein seviyesinin yükselmesi hücre DNA onarımını bozarak hücre ölümüne neden olmaktadır.
• Oxford Üniversitesince yapılan araştırmaya göre günlük alınan yüksek doz B vitamini beynin büzüşüp küçülmesini yarı yarıya azaltmaktadır. Beynin büzüşmesi yaşlılığın doğal bir sonucu olmakla birlikte, kognitif yetersizlik ve alzheimer gibi hastalarda bu durum daha hızlı ilerliyor. İnsan beyni, 60 yaşından sonra her yıl %0.5 oranında büzüşüyor. Ancak Alzheimer hastalarında bu oran 5 katına kadar çıkabiliyor. B vitamini ise beyinde görülen büzüşme hızının azalmasına yardım ediyor.
• Bir çeşit B vitamini olan kolin, nerotransmitterleri destekler ve sinirlerdeki iletilerde görevi olan asetilkolin maddesi için de gerekli bir moleküldür.
• Hücrelerin gerekli enerjiyi üretmekte kullandıkları bir madde olan koenzim Q10 ayrıca dokuları serbest radikal hasarlarından koruyan bir antioksidandır.
• 2007 de Journal of Neural Transmission‘da yayınlanan bir araştırma sonucuna göre günlük 600 mg’lık Alpha Lipoic Acid dozu alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaştabilir.
• Enerji metabolizmasında önemli rol oynayan bir aminoasit türevi olan karnitin’in dokulardaki konsantrasyonları yaşlanmaya birlikte azalmaya başlar. Karnitin, asetilkolinin formasyonunda yardımcı olarak, serbest radikaller tarafınfan tahribata uğrayan nöronları iyileştirir. Bazı araştırmalar asetil-L-karnitin’in hafif bilişsel bozukluk ve alzheimer hastalığı olan kişilerde zihinsel fonksiyonu artırabileceğini göstermiştir.
• Ginkgo biloba’nın alzheimer hastalığının olası nedeni olarak düşünülen Beta Amiloid oluşumunu önleyebileceğine dair bazı araştırma bulguları vardır. Nörotoksik etkili çözünebilir beta amiloit polipeptit oligomerlerinin beyinde birikmesinin alzheimer’a neden olduğu sanılıyor. Ginkgo biloba’da yeralan Terpen laktonları, beyni farklı metabolik hasarlardan koruyan ve kanı inceltip dokuların oksijenlenmesini arttıran maddelerdir.
• Bazı çalışmalar üzüm kabuğunda yüksek oranda bulunan resveratrol’ün alzheimer gibi hastalıkların gelişimini önlemede yararlı olabileceğini göstermektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler resveratrolün sinirleri koruyucu ve beyin fonksiyonları üzerinde etkili olabileceğini göstermiştir. Sağlıklı ve genç insanlar üzerinde yapılan bir çalışmada ise resveratrolün beyin damarlarındaki kan akımını hızlandırdığı tespit edilmiştir.
Not; Bitkisel veya doğal ürünler herhangi bir sağlık sorununa karşı tıbbi onay olması halinde kullanılmalıdır. Bu tür ürünlerin ilaçlarla beraber alınmasının bazen olumsuz etkileşimlere yol açabileceği unutulmamalıdır.
Alzheimer Tedavisi ve Ozon
• Ozon tedavisinin beyin kan akımını artırması ve oksidatif strese karşı vücudun savunma sistemlerini desteklemesi nedeniyle alzheimer hastaları içinm de yararlı olabileceğini göstermektedir.
• Beyindeki toksinlerin artması alzheimer hastalığının ilerlemesini hızlandıran faktörlerin başında gelir. Alzheimer’li hastalarda antioksidan sistem çalışamaz. Ozon tedavisi ise beyindeki antioksidan enzim sisteminin aktifleşmesini sağlar.
• Ozon kan damarlarının yapısını iyileştirip, yeteri kadar oksijen sağlayarak beynin oksijenlenmesini arttırır.
• Ozon tedavisi sinir hücrelerini geliştirici etkileri olan melatonin miktarını artırır.
• Ağır metal birikimi sinir hücrelerinin çalışmasını bozarak sinirsel iletinin yavaşlamasına neden olur. Ozon, hücrelerde biriken ağır metallerin atılmasını sağlayarak hücreleri birikmiş toksinlerin yükünden kurtarmaya yardımcı olur.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
Ozon tedavisi nasıl oluyor. Tşk.