Migren Tedavisi

Migren Tedavisi, Migrene Ne İyi Gelir? Feverfew: Antik Yunan devrinden beri, baş ağrıları, ateşi, romatizmal yangıları tedavi etmek amacıyla kullanılan feverfew papatya familyasındandır.

Feverfew bitkisiyle ilgili olarak Nottingham’daki Üniversite Hastanesince yapılan ve sonuçları The Lancet‘de yayınlanan araştırma sonuçlarına göre bu bitki migren hastaları üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Feverfew kullanan hastaların migren ağrılarının sıklığı dörtte bir oranında azalmış, baş ağrıları çok daha hafiflemiş, kusma ve görme bozuklukları da azalmıştır.

Migren ağrılarına karşı doğal bir alternatif olarak sunulan feverfewin baş ağrılarının başlamasını önleyebileceği ve ağrıların şiddetini sentetik ilaçlardan çok daha az yan etki riskiyle azaltabileceği belirtilmektedir.

Feverfew’in antimigren maddesinin partenolid’dir.
Feverfew’in temel bileşeni olan partenolid, serotonin, histamin ve diğer enflamatuar maddelerin salınımını baskılamasıyla bilinmektedir. Partenolidler, kan damarlarını genişleterek migreni oluşturan enflamasyona yol açan maddeleri bloke ederler.

Çeşitli çalışmalar bu bitkinin, migren ağrılarını önlediğini, nöbet sayısını yüzde 70’e varan oranlarda azalttığını, ağrıyı hafiflettiğini ve ağrı sırasında ortaya çıkan bulantıyı kontrol etmede etkili olduğunu göstermiştir.  Migren ağrısı başladıktan sonra, ise ağrı üzerinde etkili değildir. 1983’de, E. Stewart Johnson, yaygın tedaviye yanıt vermeyen 300 hasta üzerinde feverfew ile bir çalışma yaptı. Hastaların %70’i migren nöbeti sayılarında ve ağrıda azalma yaşayarak bitkiye  olumlu yanıt vermiştir.

Günlük dozu 50 – 80 mg.

Migrene yönelik önleyici olarak, bir seferinde 4 aydan daha fazla  kullanılması durumunda, feverfewin doktor denetiminde alınması gerekir.

Steroidal-olmayan yangıyı önleyici ilaçlarla beraber kullanılmamalıdır.

Rahim kasılmalarına sebep olabileceğinden dolayı hamileler kullanmamalıdır.

Emziren kadınlar ve çocuklar kullanmamalıdır.

Koenzim Q10: Koenzim Q10 nun migreni önleyici etkisi olduğu belirtiliyor. 2002 yılında yapılan bir çalışma, migren önleyici olarak CoQ10 ile tedavi edilen hastaların %61 inin, üç ayın sonunda, migrenden %50 oranında daha az şikâyet ettiğini bildirmiştir.

Butterbur: Petasites Hybridus bitkisinin kök ekstresi olan Butterbur ile ilgili araştırmalar bu bitkinin migren krizlerine karşı faydalı olabileceğini göstermiştir. Yapılan bir deneyde bu bitkinin 4 aylık kullanımının migren krizi sıklığını %68 oranında azalttığı tespit edilmiştir.

Akupunktur: Migrene yönelik etkili olan yöntemlerden biri de akupunktur tedavisidir. Akupunktur uzmanına göre migren zihin, beden ve düşüncelerde dengesizlik olduğunu haber veren bir çok işaretten yalnızca biridir. Bu sebeple akupunktur uzmanı, migreni olan birini safra kesesi ya da karaciğer meridyenleri üzerinden tedavi edebilir.

1984 de Londra Ulusal Sinir Hastalıkları Hastanesi‘nde yapılan bir araştırma akupunktur tedavisinin migren ve kas gerginliğinden kaynaklanan baş ağrılarının tedavisinde klasik ilaçlardan daha etkili olduğu sonucunu göstermiştir. 50 yıldır migren ağrısı çeken ve depresyona girmiş olan bir hasta bu şekilde tedavi edilmiştir. Bu çalışmada, ilaç tedavisinden fayda gören %25’lik hasta oranına karşılık akupunktur tedavisinden faydalanan hasta oranı %59 olmuştur.

B2 vitamini: Nörolojist Dr. Richard Lipton’un ifadesine göre, B2 vitamininden günde iki defa 200 mg alınması migren hastaları için yararlı olmaktadır.

Homeopati: Benzer benzeri tedavi eder anlayışına dayanan homeopatiye göre kişi hastalandığında belli semptomlar gösterir. Bu semptomların benzeri, bir ilaçla yeniden sağlanırsa, kişinin hastalığı yenebilmesi için vücut kendi kendini iyileştirmek için yaşamsal enerjiyi harekete geçirir.

Homeopatik ilaçlar, bitki, mineral ve hayvansal maddelerin minimum dozda suyla seyreltilmesiyle hazırlanır. Hastanın gösterdiği semptomlar iyice tahlil edilerek benzeri semptomları yaratacak homeopatik ilaçlar hastaya belirli dozlarda verilir.

Migren hastalığı olan herkesin kendine has şikayetleri ve acıları vardır. Bu sebeple birisi için yararlı olan bir yöntem bir başkası için sonuç vermeyebilir. Eğer doğru bir homoeopatik tedavi alıyorsa kolaylıkla sonuç alınabilir.

Nöralterapi: Otonom sinir sistemi üzerinde düzenleyici ve uyarıcı etki yaparak iyileşmeyi sağlayan nöral terapi özellikle ağrı tedavisinde kullanımıyla bilinmektedir. Nöral terapi Procain adlı organik kökenli bir maddenin sorunlu bölgeye minik iğnelerle enjekte edilmesi mantığına dayanır. Lokal anestezi maddesi olan Procain Isırgan otu ve acıbademden elde edilir.

Nöral terapi otonom sinir sistemi üzerinde düzenleyici ve uyarıcı etki yaparak iyileşmeyi sağlar.

Tüm migren tiplerinde etkili olan Nöral terapiyle migrenin kaynağı düzeltilir ve kalıcı tedavi sağlanır.

Tedavi haftada 2-3 seans olarak yapılır ve yaklaşık 4-6 hafta içerisinde bitirilir.

Seanslar 20-30 dakikadır.

Nöral terapinin herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.

---------

Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.

Share on:

“Migren Tedavisi” üzerine bir yorum

Yorum yapın

css.php