Canlı Hücre Tedavisi

1912 yılında Canlı Hücre Terapisinin öncülerinden Dr.Kuetter organların bütünüyle transplante edilmesinin yerine, küçük parçalara ayrılarak tuzlu solüsyonda çözülmesini sağlayarak hastaya enjekte etmeyi önermişti.

Canlı Hücre Tedavisini Savunanların Görüşleri

Canlı hücre tedavisi, canlı hayvan dokusunun insan hastalara enjekte edilmesidir. Teoriye göre, enjekte edilen doku, vücutta iyileşmeyi bekleyen zayıf ya da hasarlı organlara doğru hareket eder, görevleri vücudun iyileşme sürecini canlandırmaktır. Canlı koyun ve ineklerden, beyin, hipofiz bezi, tiroid, timus, karaciğer, pankreas, dalak, kalp, yumurtalık, testisler,  hayvan embriyo/ fetusdan gelme canlı hücreler kullanılmaktadır. Enjekte  edildiğinde canlı ya da donmuş-kuru olabilir.

1912 yılında Canlı Hücre Terapisinin öncülerinden Dr.Kuetter organların bütünüyle transplante edilmesinin yerine, küçük parçalara ayrılarak tuzlu solüsyonda çözülmesini sağlayarak hastaya enjekte etmeyi önermişti.

1931 yılında İsviçreli Dr. Paul Niehans, paratiroidleri bir hata sonucu başka bir doktor tarafından alınmış kadın hastası üzerinde, Kuettner’in yaklaşımını denedi. Hasta terminal dönemde  ve şiddetli kramplar yaşamaktadır.  Geçici bir kurtuluş çaresi olarak, Dr. Niehan, bir embriyonik öküzün canlı paratiroid hücrelerini enjekte etti. Bu teknik sadece tolere edilmekle kalmadı, hasta bütünüyle iyileşerek 24 yıl daha yaşadı.  Dr. Niehan, ölmek üzere olan hastalara, sağlıklı hücre enjekte eden Dr. Alexis Carrel’in erken çalışmalarından ilham almıştı. Ölmekte olan hücre kolonisine sağlıklı, taze hücre yollamak, can çekişen hücrelere yeni bir yaşam sunuyordu.  1954 yılında, Dr. Paul Niehan’ın klasik yapıtı Dei Zellulartherapie (Hücresel Terapi) Almanca’da yayınlandı.

İlk önce, genç ve yetişkin canlı hayvanların organlarından, hayvan embriyo ve fetuslardan sağlıklı canlı hücreler alındı. Bu hücreler, her yerden olabilirdi: beyin, hipofiz, tiroid, timus bezleri, karaciğer, böbrek, pankreas, dalak, kalp, yumurtalık, testisler, hatta emriyonun bütününden. Hastalara, değişik tipte hayvan hücreleri enjekte ediliyordu.  Bazı hücre terapistleri, hastalarına taze hücreleri enjekte ederler. Bazıları da ilk önce hücreleri dondurur, hücreyi öldürür, sonra da bazı hücre içeriklerini filtre ederler. Donmuş hücre ekstresinin “raf ömrü” daha uzundur ve hastalıkla ilgili olarak taranabilir. Canlı hücreler taranamazlar.

Canlı Hücre ve Kök Hücresi

Teknik olarak fark, hücrelerin kökenine bağlıdır. Canlı hücre tedavisi  hayvan embriyolarındaki organ hücrelerini kullanır, kök hücre terapisinde kullanılan hücreler ise, hastanın kendi kanından, göbek bağından ya da farklı bir insan fetusundan alınmış, çoklu potansiyele sahip bütünsel hücrelerdir. Bu iki terapi arasındaki uygulama farkına gelince, kök hücre üzerinde  yapılan ilk çalışmalar, onun oldukça umut vaad edici olduğunu gösterse de, süreç  bütünüyle farklıdır.

Canlı Hücre Terapi Süreci

1.Canlı hücreler, endorfin ve ensefalin üretimini canlandırırlar. Bu iki madde, vücudunuzun “iyi hali”ni ve diğer hormonların salıverilmesini ayarlayan güçlü beyin hormonlarıdır.

2. Canlı hücreler, RNA maddesini canlandırırlar, bu da hücre çoğalması ve yenilenmesini arttırır.

3. Canlı hücrelerin, mutajenik hücreler üzerinde, hücre tahribatını çoğalttığını söyleyen yeni hipotezler mevcuttur

Köpekbalığı Embriyosu

Mavi köpekbalığının (Cach-arius Glaucus), tüm kanser türlerine karşı dayanıklılık gösterdiği  savunulmaktadır. Ayrıca, mavi köpekbalığının, insanlara benzer bir hamilelik dönemi vardır. Bu  özellikleri yüzünden (hamilelik periyodu ve kansere dayanıklılık), kapsamlı bir araştırma sonrasında Dr. Kuhnau, mavi köpekbalığının kendi terapisi üzerinde, yine kendisininden alınmış  ümmünreaktivite embriyonil materyal kullanarak bir protokol geliştirdi.

Dr. Kuhnau’nun kullandığı köpekbalığı embriyoları, Pasifik Okyanusu’nda, balıkçıların avladığı köpek balıklarından alınmıştı. Embriyonik doku, mikro yapısı korunarak steril bir elektrikli değirmende öğütülüyordu. Daha sonra doku örnekleri sodyum klorür solüsyonunda eritiliyor ve gereksinim olana dek dondurucuda bekliyorlardı. Dr. Kuhnau, materyalin etkinliğini araştırdığı sürelerde,  solüsyonu kendi üzerinde uyguladı. Maddenin yan etkileri ya da komplikasyonlarının olmadığını sergileyebilmek için kendine enjeksiyon yapıyordu.

Kitabında, (Canlı Hücre Tedavisi: Büyük Tıbbi Buluş ve Yaşamım) Dr Kuhnau, bir çok hastasına ait vakaları yayınladı. Tiroid, göğüs, prostat ve mide kanserleri, kısırlık ve astım gibi kronik durumlarla uğraşmıştı. Bu tedavilerde birincil olarak köpek balığı dokusu, fetüs karaciğeri, ortabeyin, kıkırdak enjeksiyonlarına başvuruyordu. Her hasta, farklı bir canlı hücre terapisine maruz kalıyordu. Her bir vakada, tümör, metastas ve diğer engelleyici durumlar, aylar içinde düzeliyor ve kayboluyordu. Dr Kuhnau kitabında Crohn Hastalığı,  Lupus, Myasthenia Gravis, kas distrüfisi, ve kistik fibrosiz gibi diğer kronik dejeneratif  hastalıklar üzerinde olumlu sonuçlar elde ettiğini ve etkilerin 6 hafta içinde kendini göstermeye başladığını iddia etmiştir.

Neden Köpekbalığı Hücresi?

İlk başlarda, sahip oldukları 5-6 embriyoları yüzünden, koyunların iyi birer donör olduklarına düşünülüyordu. Ancak son araştırmalar, köpek balığı embriyo hücrelerinin, koyunlara oranla çok daha gelişmiş oldukları görüldü. Özellikle, sadece Pasifik Okyanusu’nda bulunan mavi köpekbalığı (Cacharius glaucus) çok uygundu.

Bu balığın kanseri ve hiç bir bulaşıcı hastalığı olmayan  mükemmel bir immün sistemi vardı. Mavi köpek balığında; hiçbir şekilde kanser hücresinin üretilemeyeceği, HIV virüsünü kabul etmeyeceği belirtilmektedir. Ayrıca hem mavi hem de diğer köpek balıkları kanında, dolaşımda olan immünoglobulin denen antikorlar vardır. Aynı derecede önemli olan bir başka konu, Hücre Terapisinde kullanılacak hücrenin, mavi köpekbalıkları gibi; eşit derecede hamilelik dönemine sahip canlı türlerinden alınması gerekmektedir.

Hayvan Hücreleri İnsan Hücrelerine Nasıl Karşılık Veriyor?

İnsan ve hayvan hücrelerinde, belirli organlarla ilgili, enzim ve fonksiyon kapasiteleri açısından bir farklılık yoktur. Hücresel düzeyde, esasen bu dokular aynı çalışmaktadır.

Karşı Düşüncenin Görüşleri

Canlı Hücre Terapisine karşı sarfedilen iddiaları belgeleyen hiçbir doküman yoktur. Var olanlar, titiz bir bilimsel çalışma sonucu değil, referanslardan ibarettir. Ancak medikal literatür, canlı hücre terapisine doğrudan bağlı iyice belgelenmiş ölümler de içermektedir. Komplikasyonlara, yaşamı tehdit eden alerjik reaksiyonlar, ciddi immünolojik reaksiyonlar (bazıları öldürücü), ensefalit ve sinir iltihapları da dahildi.

Hücre Terapisi, zararlı olabileceğinden, Amerika’da yasal olarak uygulanmamaktadır.  Güvenlik kaygıları ve etkinliği ile ilgili kanıt eksikliği yüzünden, FDA hücre terapisi ürünlerinin ülkeye girişini yasaklamıştır.

1960’ların ortalarında, bir federal mahkeme, bir takım Alman ve İsviçre şirketlerinin New York’a yolladıkları bir kaç canlı hücre ürün gönderilerinin imha edilmesini onayladı. 1984’de, FDA, enjekte edilmek üzere hazırlanmış tüm hücresel toz ve ekstrelerin ithalatını yasakladı. 1987’de, Batı Almanya Federal Sağlık Ofisi, 235 bütünsel-hücre hazırlıklarınına sahip dört ilaç şirketinin ürün lisanslarını askıya aldı. 1996’da, bir Meksika şirketinin; artrit, astım, kronik yorgunluk, diyabet, hormonal bozukluklar, cinsel fonksiyon sorunları, dejeneratif beyin hastalığı, osteoporoz ve diğer durumlar için pazarladığı “Zellen Hücre Terapisi” ilaçlarına karşı uyarıda bulundu.

American Cancer Society’a göre;

Varolan bilimsel kanıtlar; hücre terapisinin kanser ya da başka bir hastalığın tedavisinde etkili olduğu iddialarını desteklemiyor. Hücre tedavisinin temelindeki teori saçmadır. Amerikan Kanser Birliği, insanlara güçlü bir biçimde bu tedaviyi uygulamamaları konusunda uyarmaktadır. Sıradan koşullar dahilinde, bir başka canlının organlarından alınan hücreler başka bir canlıya nakil yapılamaz. Vücuda yabancı proteinler zerk edildiğinde, bağışıklık sistemi onlara saldırır.  Ayrıca hayvan hücreleri enjeksiyonları viral hastalık yayabilir ve şiddetli alerjik reaksiyonları tetikleyebilir. Oral yolla kullanıldığında, hayvan hücreleri sindirilir ve sağlıklı bir biçimde vücut tarafından absorbe edilemez.

Hücre terapistleri tarafından iddia edilen başarıların hiçbiri, bilimsel testler boyunca belgelenmemiş ve meslektaş gözlemli tıbbi dergilerde yer almamıştır. Bireysel olaylara dayanan terapinin başarı iddiaları, referanslar ve yayınlanmış makaleler sadece terapiyi uygulayan hekimlerce ileri sürülmektedir. Hatta hücre terapisi destekçileri vücutta hücre terapisinin nasıl çalıştığını bilmemektedirler. Medikal dergi ve bültenlerde, hücre terapisi iddialarını destekleyen hiçbir güvenilir makale çıkmamıştır.

---------

Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.

Share on:

Yorum yapın

css.php