Zerdeçal ve Diyabet Araştırmaları

Zerdeçal, Ayurvedik ve Geleneksel Çin Tıbbında diyabet tedavisine yönelik olarak kullanılmaktadır. Zerdeçalın aktif bileşiği olan curcumin, diyabetin kemirgen modellerinde glisemi ve hiperlipidemiyi azaltan etkisi olduğundan öncelikle diyabet ve komplikasyonları için potansiyel bir terapötik ajan olarak ilgi görmüştür. Yeni araştırmalar zerdeçalın geleneksel kullanımı için bilimsel bir temel sağlamıştır ve diyabetin ve onunla bağlantılı hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde önemli rolüne destek sağlamıştır.

Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine” tarafından yapılan bir derleme, curcuminin diyabete olan etkisini araştıran çeşitli araştırmaları değerlendirdi. Elde edilen sonuçlara göre curcumin diyabet hastalarına farklı şekillerde yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Pekin Üniversitesi Çin Tıbbı ve McGill Üniversitesi’nden bir makale, çoğu hayvalar üzerinde yapılmış zerdeçal çalışmalarını gözden geçirdi. Bu çalışmaların çoğunda, curcumin kan şekerini düzeylerini azaltmıştır. Curcumin, insülin işlevini düzeltir. İnsülinin hücrelere girmesine yardımcı olarak insülin direncinin azalmasını sağlar.

PubMed’de 1998’den 2013 yılına kadar yayınlanan makaleleri gözden geçiren bir 2014 çalışmasında, curcuminin kan glikoz düzeylerini azalttığı, glukoz alımını uyardığı, insülin sekresyonunu uyardığı, pankreatik hücre fonksiyonunu geliştirdiği ve insülin direncini düşürdüğü sonucuna varılmıştır. Zerdeçalın insanlar üzerinde kan şekeri seviyesini azaltma etkisi ilk kez 1972 yılında rapor edilmiştir. 16 sene süresince şeker hastası olan bir erkek, bir müddet günlük 5 gr zerdeçal tozu kullandı ve açlık kan şekerinin azaldığı görüldü. Zerdeçal insülin ile beraber sindirimi, kan şekeri düzeyini sinerjik olarak düşürdü., insülin dozu en aza indirildiğinde, zerdeçalın etkisi kalıcıydı. Bir hafta süresince zerdeçal kullanımı bırakıldığında ise kan şekeri düzeyi 140 mg / dl’ye yükseldi. Bu yüzden yeniden 5 gramlık zerdeçal dozuna başlaması sağlandı ve bu da açlık kan şekeri düzeyini hemen 110 mg / dl’ye düşürdü. 3 aylık tedavi döneminden sonra hastada kan üre 20-22 idi ve hastanın elektrokardiyografisi normaldi.

Molecular Nutrition and Food Research” çalışması, curcuminoidlerin kan şekerini kısmen serbest yağ asitleri azaltma etkisine bağlı olarak düşürdüğü sonucuna varmıştır. “Experimental and Clinical Endocrinology and Diabetes“dergisinin 2003 sayısında yer alan bir derleme, serbest yağ asitler ve yüksek kan şekeri arasındaki ilişkiye değindi. Yüksek serbest yağ asitler, hücrenin glikoz alma yeteneğini etkiler. Bu durum, incelemeye göre insülin direncine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Hücreler insüline dirençli olduğu takdirde kan şekeri düzeyleri yüksek kalır.

Diabetes Care“de Kasım 2012 sayısında yayınlanan bir çalışmaya göre curcumin, prediyabetin (diyabet geliştirme eğilimi olanlar) diyabete ilerlemesini önleyebilir. 240 pre-diabetic katılımcı rastgele curcumin veya plasebo almak için seçildi. Plasebo grubundakilerin % 16’sında 9 ay içinde Tip 2 diyabet gelişirken curcumin grubunun hiçbirinde diyabet gelişmedi. Çalışmada yer alan araştırmacılar, curcuminin prediyabet tedavisine uygun olduğu tesbitini yapmışlardır.

Bir çalışmada zerdeçalın Tip 2 diyabetik nefropatisi olan 40 hastada etkisi araştırıldı. 20 kişilik grupta yer alan her hasta 2 ay süresince günde üç defa 500 mg zerdeçal kapsül kullandı; diğer grup ise 2 ay boyunca plasebo kapsülleri aldı. TGF-β ve IL-8 ve idrar protein atılımı ve IL-8’in serum konsantrasyonları, zerdeçal kullanımından sonra önemli ölçüde azaldı. Çalışmanın yazarları, kısa süreli zerdeçal desteğinin açık tip 2 diyabetik nefropatisi olanlarda proteinüri, TGF-β ve IL-8’i hafifletebileceği ve bu hastalar için adjuvan tedavi olarak kullanılabileceği tesbitini yapmışlardır.

Araştırmalar diyabet için potansiyel etkilere sahip olduğunu göstermekle birlikte curcuminin vücut tarafından emilimi oldukça zayıftır. Bu nedenle biyoyararlanımını artırmak için çeşitli formülasyonlar geliştirilmiştir. Suda çözünür curcumin (polivinil pirolidon), fosfatidilkolin ile komplekslenmiş curcumin fitozomları, piperine (karabiberin önemli bir bileşeni) ile curcuminin birleştirilmesi ve curcumin nanopartiküller bunlardan bazılarıdır.

---------

Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.

Share on:

Yorum yapın

css.php