Soğuk Algınlığına İyi Gelen Bitkiler

En bulaşıcı hastalık olan soğuk algınlığı viral franjit ya da akut nezle adıyla da bilinir. Bu rahatsızlığa yol açan 200’den fazla virüs olmasına rağmen hastalığın asıl nedeni kronovirüsler ya da rhinovirüslerdir.

Latince adı Pelargonium sidoides olan Afrika Sardunyası soğuk algınlığının tedavisinde kullanılan bir bitkidir. Yapılan araştırmalar Afrika Sardunyasının soğuk algınlığının süresini kısalttığını göstermektedir. Afrika Sardunyası bitkisi kökünden üretilen sıvı ekstresinin soğuk algınlığına karşı etkisi araştırmalarla kanıtlanmıştır. Afrika Sardunyası kökü sıvı ekstresi ilk 48 saat içinde kullanıldığında şikayetlerin süresini 1-3 gün kadar kısaltabilir. Klinik çalışmalar, bu bitkinin ayrıca akut bronşit, akut sinüzit, akut tonsillofarenjitte de etkili olduğunu gösteriyor. Laboratuar deneyleri de Afrika Sardunyasının bağışıklık sisteminine yönelik olumlu etkilerini destekler. Bitkinin antiviral ve anti bakteriyel etkisinin, içerisindeki galik asitten ve diğer fenollerden kaynaklandığı sanılıyor. Kumarin adlı bileşenlerin ise bağışıklık sistemini desteklediği düşünülüyor. Afrika Sardunyasından üretilen Umckaloabo adlı ekstre klinik olarak test edilmiş ve klinik çalışmalarda soğuk algınlığına iyi geldiği tesbit edilmiştir. Soğuk algınlığı şikayetleri olan hastalar üzerinde yapılan bir çalışma günde 3 kez 30 damla Umckaloabo alanların belirtilerinin plasebo grubundakilere göre daha çabuk iyileştiğini göstermiştir.

Andrographis paniculata bitkisi asırlar boyunca Hindistan, Çin ve diğer Asya ülkelerinde kullanılmıştır. Ayurvedik sağlık sisteminde kullanılan birçok bitki formülasyonunda yer alır. Son yıllarda, Amerika ve İskandinav ülkelerinde, soğuk algınlığından korunma ve tedavisinde oldukça ilgi görmeye başlamıştır. Andrographis bitkisi bağışıklık yükseltici etkiler gösteren andrographolides içerir. Klinik bir deneyde, belirtiler görüldükten sonra mümkün olan en kısa zamanda başlanarak, standartlaştırılmış bir özütün üç bölünmüş dozda halinde alınmasının soğuk algınlığı semptomlarını iyileştirdiğini ve iyileşmenin daha hızlı olduğunu göstermiştir. Andrographis paniculata ve Eleutherococcus senticosus’un standart bir özütü olan Kan Jang, soğuk algınlığı ve grip kaynaklı solunum semptomlarının giderilmesi için klinik çalışmalarda incelenmiştir.

Phytomedicine dergisinin 2002 ekim sayısında bildirilen çalışmaya göre; andrographis paniculata ve Sibirya ginseng kombinasyonunu kullanan kişiler plasebo grubuna göre belirgin bir iyileşme göstermişlerdir. Baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı gibi belirtilerde azalma olmuştur. Bazı araştırmalar, Sibirya ginseng içeren spesifik bir andrographis ekstresinin (Kan Jang, İsveç Herbal Institute) 72 saat içinde soğuk algınlığı belirtilerini düzelttiğini göstermektedir. Bazı belirtiler 2 günlük tedaviden sonra düzelebilir, fakat çoğu semptomun düzelmesi genellikle 4-5 günlük sürer. Plasebo kontrollü çift kör bir çalışmada, Kan Jang kulanımının soğuk algınlığına karşı koruyucu etkisi bir okulda araştırılmıştır. Öğrenciler iki gruba ayrıldı, birinci grup 3 ay süresince günde 2 tablet Kan Jang alırken ve diğer grup, plasebo aldı. Öğrenciler, üç ay boyunca bir klinisyen tarafından haftalık olarak değerlendirildi. Çalışmanın sonunda, Kan Jang kullanananların plasebo grubuna göre soğuk algınlığı insidansında belirgin bir azalma tesbit edilmiştir.Kan Jang kullanan öğrenciler arasında soğuk algınlığı oranı % 62’ye kıyasla % 30 idi.

Beta glukanlar, mantar, maya, yosun, liken ve yulaf ve arpa gibi bitkilerin hücre duvarlarında bulunan bağışıklık sistemini aktive edebilme etkileri nedeniyle “biyolojik cevap düzenleyiciler” olarak bilinir. Bağışıklık sisteminin ilk savunmasını yapan makrofajlar üzerindeki özel yüzeylere bağlanarak, bağışıklık sistemini aktive ettiği için bağışıklık destekleyici olarak kullanılan doğal bir destektir.

Bakteri, virus, parazitik enfeksiyon, bulaşıcı enfeksiyon ve mantarlara karşı vücut direncinin artmasını sağlayan beta glukanın son yıllarda kış mevsiminde soğuk algınlığı ve gribe karşı korunmada kullanımı yaygınlaşmıştır. Beta glukanlar makrofajlar olarak bilinen virüs hedefleyici beyaz kan hücrelerine bağlanarak enfeksiyona karşı mücadeleye yardımcı olurlar ve makrofajların yabancı patojenleri arama kabiliyetlerini geliştirirler. Test tüpleri ve hayvanlar üzeride yapılan deneylerde, beta-glukanın beyaz kan hücrelerini aktive ettiği gösterilmiştir. Araştırma, beta-1,3-glukanın, beyaz kan hücrelerini aktive etmede çok etkili olduğunu göstermiştir.

---------

Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.

Share on:

Yorum yapın

css.php